iki kol...

Fotoğrafı ben çekmedim, iki satır yazısını ben yazmadım, bu resimde bana ait hiç bir şey yok!
birbirine sarılmış iki dostun arkadaşlığından başka :)
özledim onları,ikisini de özledim,
iki buçuk aydan beri görmüyorum hatta konuşmadım 
ama iyiler biliyorum haberlerini alıyorum 
hayatıma geç dahil olan hiç gitmelerini istemediğim canlar onlar 
ilk görüşte kaldığımız yerden başlayacağız,
kahkahalar biriktirdik eminim,
bu sabah bu fotoğrafla kıskandım onları ve olar için bir dua geçti içimden 
"hiç ayrılmasınlar hiç eskimesinler hep birbirlerine ihtiyaçları olsun Rabbim lütfen...."
birinin size ihtiyaç duyduğunu bilmek demek işe yaradığını hissetmek demektir 
başkasına faydası dokunmak demek insan olmak demektir
bu duam herkes için olsun  
kolunuzu omzuna atabildiğiniz canı Allah ayrı düşürmesin sizden 
bir yerlerde sizin için birileri hep olsun bilmeseniz de birileri sizin için hep iyi şeyler istesin 
herkese sevgiler :)

Blog Starlarımız belli oldu :)

Blog Star seçmeleri sonuçlandı efendim bundan bahsetmeden olmaz.

Dereceye giren, aday olan, oy kullanan herkesi tebrik ediyorum ve dostluk kazandı diyorum :)

Sevgili  Dayatmalarda Kaybolus blogunun sahibesini ben özel ödüle layık gördüm kabul ederse ve kendisine

Blog Star Dostluk ödülünü veriyorum :)

bu etkinliği özenle başlattığı ve sabırla en iyi şekilde moderatörlüğünü yaptığına inanıyorum kendisine teşekkürlerimi sunuyorum, bu etkinlik için ona yardımcı olanlar da var es geçmemek gerek onlara da teşekkürler :)

Sonuçların tam listesine buradan ulaşabilirsiniz...

amacına ulaştığını düşünüyorum bilinmeyen blogları tanıdık eğlendik farklı gözlerden blogları algıladık genel anlamıyla liste tahminlere yakın çıksa da oyladığım bazı blogların dereceye girememesine üzüldüm sonra şaşırdığım yerlerde var yani en yeni blogların arasında ne işin var Deeptone dedim haa demekki ilk günkü gibi takip ediliyormuş diye düşündüm farklı kategorilerde ödül alan adaylarımız var ne güzel herkese tebrikler :)

gelelim bana; şimdi sonuçları görünce hey kendini bilmez utanmadan birde bu postumu yaptın diyebilirsiniz ki hakkınız buyrun hep birlikte tekrarlayalım :) hey hadsiz birincilik ödlünü alanlar dururken post yapmak sana mı kaldı çiço :)  

beni aday gösteren ve bana oy verenlere çooook teşekkürler saygılar sevgiler

En Neşeli Blog Starda üçüncülüğe

En Çılgın/Uçarı Blog Starda ikinciliğe

layık görülmüşüm çalışıp çabalayıp daha da delirmek istiyor ve seneye bu iki ödülüde tek başıma almak istiyorum ki yaparım yani zaten hamurda delilik bu kısımda sorun yok :)

 Sevgili moderatörüme seslenmek istiyorum sakın ha sakın kimin kaç oy aldığını açıklama bak beni rezil edersin ben tahmin ediyorum beni yanlışlıkla iki kişi aday göstermiş başkada oy veren olmamış adayda yokmuş dereceye girmişim kesin ama şurda hava basıyorum gözünü seviyim kardeşim yakma beni...

:)

ciddiye almak kısmına gelince birbirimizi yargılamak ve sorgulamak yerine verilen emeği esas alalım ve harcanan zamanı kıymetli bilelim der herkesi tekrar gönülden tebrik eder teşekkürümü eder ödülümü almak için yola koyulur ve keyfini çıkartmak için bungee jamping yapmaya karar verir huzurlarınızdan ayrılırım 

müsadenizle gözlerimi kapatım hayal ediciğiim :)

herkese sevgiler ve güzel bir hafta diliyorum :) 

Annemden inciler :) bizim evin halleri

Dün akşam yemeğinde çekirdek ailem arasında geçen bir konuşma bahsetmezsem çatlarım :)
e anne naber naptın bugün diye sordu bizim sırık (kardeşim)
hiiiiç bişey yapmadım evdeydim bütün gün karıncalar dolandı beynimde başım ağardı biraz
Allah Allah neden diye tepki verdim
babanla görüştük
________________________ (şok saniyeler sırıkla ben elimizde kaşıklar gözgöze geldik kaldık öyle)
haaaa rüyanda tabi yaa dedi bizim sırık gülüştük
ama rüya gibi değildi çok etkisinde kaldım galiba gülmeyin fırçasınıda bir güzel ekmek arası yedik
e anlat bari :)
ya baban gelmiş ev burası ama istanbulda değilmişiz - aaa niye gelmişki :)-sıkılmışmı orda :)
-bak çıvırsanız anlatmam -tamam tamam...
bişeyler istedi yok dedim kızıcak diye korktum üzüldüm de çarşı günümüz yarın çocuklar erken geliyor ya cumartesi hallediyoruz dedim :)
babanda dediki tamam üzülme tekirdağın girişine büyük bi avm açılmış araya gidelim  marketten alışveriş yapalım
-yok artık anne adam onbeş sene sonra eve geliyooo markete mi gittiniz
-hakkatten anne hiç romantik değilsiniz ne biçim rüya
dur bak dinle ben yokken alışmışsın dedi sevmişsin marketleri dedi dışarda yemek yemeğede alışmışsın aldım haberlerini dedi
-hadi canım
-yok yaw nerden biliyormuş bunları babam
öööf nebiliyim ben rüya iste
annemi herhengi bir markete bırak istersen üç gün sonra git al farkında olmaz, hele yapı marketse haftaya da gidip alsan olur bide annem eskiden dışarda yemek yiyemezdi hatırlıyorum sadece dondurma yerdi babamda kızardı milletin karıları can atar bizimkini götür aç kalkar diye
kızdınmı diye sordum çok geziyorum dedim çocuklar nereye giderse peşlerine takılıyorum dedim
(çocuklarda biziz ha ben 30 sırık 28 yaşında :) -hah o zaman kızdı dime anne bırak çocukların yakasını dedi dime dinle babamı lütfen marketler bize işkence yaaağ
demekki şikayetcisiniz tamam yarın pazara gidiyoruz -uff annee yaağ
babamda demişki artık geldim bırak çocukları artık alışverişe birlikte gideriz
-anne bunumu konuştunuz yani bumudur adam kalkmış gelmiş taaa ahiretten hiç seni özledim gel bi sarılıyım falan yok hey Allahım tufafsınız haa :)
bak geliyo şamar ha onlar sizi ilgilendirmez! -hııım pekalaa:)
annem ordan almış yürümüş gitmiş şimdi hani olmaz ya olurda babam gelirse rahatı kaçarmış, o bana ayak uyduramaz diyo sabahları erken kaldırır beni aman hem sonra günde üç öğün yemekle falan uğraşamam ben alıştım rahata diyo ay evde sigarada içer tüller sararır hem madem mucize eğer gelirse bizde geçmişe geri saralım o kafayla devam edelim o zamana gidelim oda oraya gelsin öyle olur diyo ;):):)
-anne bari babama söylede bana bikaç huri getirsin dedi bizim sırık
kendi işini kendin yap babanamı kaldı sana kız bulmak...
yahu anne yürü git keşke olsa diyip hayal kurmaktan çekiniyosun gerçekleşmicek hayaller korkutuyo seni üzüleceğini biliyosun düşünmekten kaçıyosun işte kıvırıyosun böyle (tabi bunları anneme söylemedim)
-e sende haklısın anne gelse bizde sabaha karşı eve gelemeyiz
-evet evet sonra sigara içirtmez
bu konulara bende kızıyorum biliyosunuz ama siz benden değil ölmüş adamdan korkuyosunuz....

herkese iyi hafta sonları :)

Regaip Kandilimiz Mübarek Olsun...

Icin mi daraliyor?.. O biliyor.. Ya Fettah! de.. Huzursuz mu oluyorsun?.. O görüyor.. Ya Selam! De.. Gönlün mu kirik?.. O'na dayan.. Ya Cebbar! De.. Günahlarin mi var?.. O'na yönel.. Ya Tevvab,Ya Gaffar,Ya Afüv! De.. Kimse seni anlamiyor degil mi?.. O seni bekliyor.. Ya Semi',Ya Mucib! De.. Ve seni yaratan biricik Rabbine.. Ya Vedud Seni Seviyorum.. De

olasılıklar

kahvaltıyı bahçeye hazırlama zamanı geldimi ne dersin başlasakmı artık diye sordu genç adam, cevabı beklemeden heyecanla mutfaktan bahçeye açılan kapıya yöneldi tülü araladığı an enerjisi düştü ve belkide iyi bir fikir değil önce temizlememiz gerekli dedi ve geri döndü ocağın altını kıstı ve giyinmek için odasına döndü. sen neden böyle giyindin ki diye sordu sevgilisine şaşkınlıkla, seni seviyorum ve kahvaltıyı bahçeye hazırlayabilmek için temizliğe girişiyorum cevabını alınca ama dışarı çıkacaktık planların vardı başka zaman yaparız hadi hazırlan diye ısrar etti genç adam ama kadın kararlı görünüyordu ona yardım edip edemeyeceğini sordu genç adamsa bunun iyi bir fikir olmadığını savunmak istiyordu yorgun hissediyordu bahçe bekleyebilirdi dışarı çıkmak biraz eğlenmek daha cazip bir fikirdi

burada hikayeyi bölerek olasılıkları değerlendirmek istiyorum genç adam için ilk olasılık;
düşünmeden itiraz etti ve teşekkür ederim ama ben yardım etmeyeceğim çünkü sende yapmayacaksın hadi doğru düzgün giyin bişeyler yiyip çıkalım dedi
burada bir daha hikayeyi bölerek kadının cevap olasılıklarını düşünmek istiyorum ilk olasılık;
kahvaltıyı bahçede yapmak isteyen sendin ve seni mutlu etmeye çalışıyorum önce bahçeyi temizleyelim kahvaltımızı edelim dinlenir dışarı çıkarız hem bahçenin eksiklerini de tamamlarız bugün ikimizin birlikte olduktan sonra nerde olduğumuzun ne önemi var bahçeyide elbet temizlicez nereye kadar kaçabiliriz ki hadi nazlanmada eskilerden bişeyler giy ve bana yardıma gel paçalarını yukarı katladı ve çıkarken odadan sevgilisine teşvik öpücüğünü verdi
ikinci olasılık;
kahvaltıyı bahçede yapmak isteyen sendin ve seni mutlu etmeye çalışıyorum ama memnun edemiyorum peki dışarı çıkmakmı istiyorsun çıkalım sen bilirsin ama unutma o bahçeyi temizlemeden kahvaltılarımıza orada yapamayız ve tekrar heveslendiğinde ben temizlik için bu kadar hevesli olmayacağım anladın dimi madem dışarı çıkıyoruz kahvaltıyıda dışarıda yaparız
ikinci olasılık;
gerçektenmi çok iyi fikir teşekkür ederim aşkım seni seviyorum, tamam ama bir haftadır bu günü bekliyorsun tek tatil günümüz eminmisin?

:)

Röportaj...

sevgili Deeptone ile elim sendeye devam ediyoruz kendisine sonsuz teşekkürler ediyorum buyrun efenim mim yazımız ve ilk röportajımız  lütfen herşeyi aynen aktaralım ekleme kesme anlam çarptırma yapmayalım kasete alırmısınız lütfen hahahaha havaya girdim la ben :) 

1-Blog deyince aklına ne geliyor?

Ben… :)

Blogum geliyor tabiî ki çok seviyorum :) takip ettiğim bloglar geliyor merak ediyorum onları bütün yazılarını okuyorum, birde bilmediğim görmediğim kaçırdığım bloglar geliyor aklıma acaba daha neler var :)
2-Sence bloglarda en çok neler paylaşılıyor?

Sevgi… :)

Uzmanlık alanları için açılmış olan bloglar da bile mutlaka kişisel bilgiler paylaşılıyor yorumlarda daha da fazla karakterler ortada bence en çok insanlar kendilerini paylaşıyor tabi ne kadar isterse, bir tek haber blogları kişisellikten uzak yada bana öle geliyor.

3-Paylaşımda bir sınır olmalı mı?

Hayır… :) terbiye ve saygı çerçevesinde olduktan sonra her kes her şeyi paylaşabilir.
4- Sence neyi paylaşırsa bir insan aşırıya kaçmış olur?

Pornografi, aşağılama, taraf içeriyor olması beni rahatsız eder en fazla yaptırımım takibi bırakmak olur  o ayrı ;)

5-Blog  yazsaydın ismi ne olurdu ve hangi konularda yazardın?

Aslolan varolandır oda bana yeter :) sanırım her şeyi paylaşabilirim burada,  ha bazen keşke kendimi gizlesemiydim diyorum daha mı rahat olurdum pekte bilmiyorum ya neyse öyle olsaydı saklı sandık olurdum heralde :)

6-Benim blog yazarlığım hakkında ne düşünüyorsun?

İyi şeyler düşünüyorum :):):):):)

Deeptone en sevdiğim blogların arasındasın bir kere, öykülerini seviyorum yaşamı süslediğin çelişkileri seviyorum hem seni çok kıskanıyorum günde üç yazı paylaşıyorsun ve bence yorumlarla geri dönüşünü çok güzel alıyorsun her geçen gün takipçinde artıyor, yazdıkların okumaya değer olmasa bunlar olmaz tebrik ediyorum :)
7-Blogumu takip ediyor musun, itiraf et :)

Ben ediyorumda ya sen sen ediyormusun ? :) 
8-Bloguma 10 üzerinden kaç puan verirsin ve gelecek için bana tavsiyelerin nelerdir?

Sana on yetmez 100 puan veriyorum en bol keseden gayette yürekten

oooww yooow bunu yapamam dostum bana düşmez ;)
sevgiler :)
herkesi mimliyorum lütfen okuyan herkes kendine pay çıkartsın :)
iyi haftalar diliyorum 

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun...

Stevie Wonder 14 EYLÜL 2012 de Santralistanbul'da...

22 Grammy ödülü Stevie Wonder 14 eylül 2012 cuma akşamı İKSV 40.yılında Garanti Caz Konserleri kapsamında ilk kez Santralistanbul'da konser verecekmiş :) 

bize gelirmisin saçlarımız düzleştirirmisin :(

biz hatun kısmısı ikiye ayrılıyoruz BENCE ;) sabah erkenden kalkıp hazırlananlar ve kapıdan çıkarken pantolon düğmesi ilikleyenler :o) ilk guruba hayran olduğumu karşılarında saygıyla eğildiğimi söylemeden geçemiciğim en derin sevgilerile selamlarım (haaa bana uzaylı gibi bakan gözler ve şunun senden ne farkı var azıcık bak kendine sözleri sizin eseriniz malum o yüzden biraz gıcığım var)
tabiki ikinci gruptayım oldum olası böyle lisede servise geç kalırdım Cemali Abi gelir evden alırdı beni serviste giyindiğim falan vardır yani abartısız ben mesai saatini asla tutturamam neyse konu bu değil.
efendime süleyim otuz yaşında kazık kadar hatunum şu hayatta harcadığıma yandığım kayıp zaman kuaförde geçirilen süredir :( ha gitmiyormuyum mecbur uğruyoruz arada bir aslında konu bu da değil doğum günümde arkadaşım tarafından hiç zahmete girilmeden ykm den alınan hediye çekini (kutlama kartım vardı ama unuttum pardon)bir buçuk ay sonra anca hediyeye çevirebildim. resmen işkence çektim ne alıcam lan ben diye aynı mağazaya defalarca girdim çıktım neyse konu bu da değil
ala ala saç düzleştiricisi aldım eve geldim bunu kullanmakta ne varki ben kızartma tavasında maşayla patlıcanlara kolbastı yaptırıyom olum seni mi kullanamıcam dedim çooossss alnımı yaktım fark ettimki ses yapıyor bir hafta sonra gittim değiştirdim yenisini verdiler sonraki denememde ensemi yaktım uleyn bu ne ya, dünde kankamın doğum günüydü uzun uykusuz saatler ve sıkıcı ağlak geçen bir kaç günün üstüne birazcıkında moral olsun deyeee şu benim düzleştiriciylen dalga attırayım dedim nasıl olcek maşamı döncek yok saç döncek yok yok ben döncem ay elim yandı ıyk parmağım derken ha başlayınca bırakamıyorsunda bu mereti rakı kadehi gibi haydi beyler dibini görmeyen sevdiğini görmesin çek çek çek... bir eziyet bir eziyet biri diğerine benzemedi kırkbeşdakka sürdü ve bittiğinde uyuyodum son halini hatırlamıyorum kendisini uzanamayacağım en uzak noktaya fırlattım
iki eliyle bi maşayı kullanamayn bana bu işi öğretecek püf noktasını anlatacak olanınız varsa lütfen bin rica şu garibe bi yardım edelim, ha yok olmazmı diyosunuz e doğrudur bu kadar beceriksiz olunca...

(bu gün çok daha iyiyim düşünmüyorum sallamaya çalışıyorum bi kaç güne daha da iyi olacağım desteğiniz için teşekkür ederim) herkese sevgiler iyi bir hafta sonu sizin olsun bayın bayın :)

hayatla alıp veremediğim var

yorgunum. hayat seni her türlü yaşamaya çalıştım, şekillenmişini denedim olmadı şekillendirmeye çalıştım olmadı, evirdim olmadı çevirdim olmadı, dümdüz bıraktım yine olmadı denerken yordun beni, zaten bir deri bir kemiğim uzunda boyum göstermemeye çalıştığım kamburum ruhuma işledi anlıcan artık bedenimdeki gibi ruhumdaki kamburunda besbelli çok yordun beni çok...
kırgınım. hayat önce sana kırgınım sonra içindekilere. ben eski ben değilim tamam ama hiç kimsede eskisi gibi değil ben artık bamya yesemde aynısın yemiyim diyorum eskisi gibi olsun istiyorum ama eski kimseleri bulamıyorum...
tam tamına 31 saat 32 dakikadır uyumuyorum aralıklarla 15 saattir ağlıyorum kamyon çarpmış gibiyim herkese hastayım diyorum limonlar falan içiyorum izin verdi patron git dedi gidemedim. zorlu iki sınav verdim dün geceden beri biri kaldı be hayat bakalım kağıdı kalemi ne zaman verecek elime ondan geçer not alabilecekmiyim yada ben ne kadar geçirebileceğim bu kalan sınav çok zor be hayat aylar belkide yıl oldu hesabı çok zor, ertelendikçe uzaklaşıyorum uzaklaştıkça kayboluyorum, sanırım sevgide yok oluyor. galiba çok sevmek yoruyor be hayat, şimdi oldu bak senin suçun yok suç benim, çok sevdim, ben hep çok severim...

İmdaaaat...

Allahım beni benden kurtar 
benin katili ben olmadan kurtar
ellerimle kendimi boğmadan kurtar
yok oluşumu izletmeden kurtar
imdaaattttt...


isyan kopartasım geliyor o kadar doluyum ki patladı patlıcak ruhum 
sonra diyorum ey Allahın isyankar kulu şükret sen bazılarına göre en iyisisin 
ey memnuniyetsiz aciz insan kendini bırakta etrafına bak tamam diyorum toparlan mutlusun her şey yolunda peeeh ben kendimi biliyorum çözemediğim zaman içimdeki düğümleri kurdukça kuruyorum tavırlarım sertleşiyor zaten çok kırgınım yetmiyormuş gibi korkarken kırmaktan kırıyorum da kırgınlıklarımla başa çıkabiliyorum kinci hiç olmadım ama kırdıklarım ağar geliyor telafisi zor oluyor o beni tanımıyorlar bi tek ben biliyorum onu onun o lanet huylarını takıntılarını sivriliğini bir tek ben biliyorum bazen başedilmiyor biriktiriyor biriktiriyor tutamıyorum benim önüme atlayor ve ısırıyor sonra ben uğraşıyorum 
kaçma vakti geldi yine herkesten herşeyden kaç ne kadar çok sevilsende kimsenin sana ihtiyacı yok sensizde yaşar herkes sende herkessiz yaşayabilirsin arkana bakmadan git...
daha çoook hayal kurarsın senin tek başına gidebileceğin tek yer öteki dünya sıranı bekle beklerkende uğraş kendinle afferin sana hiç uslanma...
nottuumm: sağolsun deep beni mimlemiş konusu yok aslında mimin silmeden bir yazı yazılmasını istemişler bende en silmeden bugün yazıyı yazmıştım bu olsun dedim kırmadı beni olsun bakalım dedi oldu bitti
silmeden ama ilaveli yazı  :)
bitane daha nottuumm :) sağolsun biricitte beni unutmamış mimlemiş ondan da rica ettim bu yazı olsun istedim o da bir daha sinirlenmemem ve üzülmemem için baskı yaptı hayat kısa değmez dedi ve kabul etti 
silmeden ama bol ilaveli yazı oldu :) 

KINA GECESİNDE SON TREND :)

siz daha önce görmüş olabilirsiniz ama dün gece benim şahit olduğum çok beğendiğim bir mizanseni paylaşmak istedim. Dedemin süt kardeşinin torununun (tamam dıdımın dıdısı kabul) kınası vardı. Bu kızcağız babasının mesleği sebebiyle senden benden daha iyi biliyor bu işi arkadaş dedirtti bize, şöyledir ki; kına tepsisi, halay başı pullu mendilleri (yıllar önce bir arkadaşım kendi kınasından mendillerini kendi oyalamış ve köşesine kendi baş harflerini işlemişti) süslenen mumları, süslü kese içine konan kınaları çerezleri ve sepetleri biliriz az çok, ilk çıktığında genç kızlara dağıtılan duvaklı taçlar şimdi ufaklıklara veriliyor iyi de ediliyor :) e kızlarımıza bişey yokmu  dağıtılacak derken çok uzun zamandır denk gelmediğim kırmızı kurdele bağlanmış tefler çıktı ortaya en çok raks edenlere dağıttılar onlarda beynimize ettiler ama güzeldi. gelin ve arkadaşları şalvar giydiler arzı endam ettiler, kına yakımına sıra gelince bir hareketlilik başladı, ortaya bir varaklı taht geldi sonra tahtın etrafına yastıklar serpiştirildi bu yastıklara şu kına tacı takmış ufaklıklar oturtuldu, kızımız bindallısını giyerkene bir sürü kız ellerinde mumlarla köprü kurdu ve gelinsiz köprüden geçtiler daire oluşturdular sonrada yere çömeldiler onlara yastık yoktu garip kaldılar biraz, sonracımına kına tepsisi gelin ve sadıçları şöyle bir tur attılar ve gelini oturttular tahta ;) kınası yakıldı damat geldi kucakladı götürdü :)
normal şartlarda olsaydı herkes gelinin başına üşüşecek kral kelebekleri kış uykusuna yatar gibi üst üste kınanın yakılmasını izleyecekti ama böyle bütün alanı kullanınca ve herkes yere oturtulunca en dip masalardan bilem göründü yani elini açmadığını ağladığını falan gördük biz...
evlenecek olan hatunlar böyle bişey bulun derim izleyen olarak çok hoşuma gitti bakın bloguma bile hayatımda ilk kez gördüğüm dedemin süt kardeşinin torunu konu oldu desinler diyemi yaptı bilemem ama ben bu yaz evlenecek herkese kınada son trend diye anlatıp durucam  kesin :) 
herkese güzel bir hafta sonu dilerim :)

bakın ne gördüm

çok eğlenceli dimi ama :)

gmax uuuwww

bugün de böyle ağlamaklı geçince kendime gelmek için karıştırdım eskileri
buldum bişeyler eğlenceli sevdim ben bu daha önce yaptıklarımı paylaşma şeysini yahu

böyle otuzu bitirip otuzbirde dolanırken yeni bir deliliğe imza atamadım ya kaşınıyorum

sonbaharda bir delilik yapıp gmaxse binmiştim, o dönem kafayı dağıtmak için yapmayacağım şey yoktu, bitmiş çiçoyu herkes toparlamaya çalışıyordu üzülmesinler diye numara yapıyordum neyseeee zamanla geçti gitti :)
 tırsmakmı ayy hemde en alasından ama iki saniyecik gmax sayfasından detaylara takılabilirsiniz

iki ucu lastik halatlarla bağlı demirden bir kapsül üç koltuk sizi oturtup kemerle bağlıyorlar gerdirip atıyolar 2 saniyede 200km hızla 50 metreye çıkıyosun ve ekseninde de dönüyosun :) evet evet geride dönüyosun,  çıkış iki saniyede en yüksek seviye lastik halatlar bir kaç sefer yaylandıktan sonra yavaş yavaş aşağı iniyor, çıkış süresi o kadar kısa ki hiç birşey düşünemiyosun sadece bağırıyosun, vezkine inişte varıyosun bir kez de olsa
deneyin derim yine ;)

paskalın videosunu izleyin ve gülün :) 

benimde vidyoom var ama o kadarda değil :) güldüremem sizi kendime siz buyrun paskala gülün :)

02:30 fırlatma anı :)  

bir yere kadarmış kaçmak...

çok çok uzun zamandır türkçe slow dinlemiyorum bilinçli bir şekilde kaçıyorum dinlemekten 

içimde biriktirdiğim hüznü hep başka yöntemlerle dağıttım bazen gırgıra vurdum 

hatta çoğu zaman yok saydım 

ne olmak istersen o olursun dedim kendime ben mutluyum, 

mutluydumda

bugün geldi çattı ben slowu geçtim sibel ablayla yüzyüze geldim başladı söylemeye titreyen ellerim uzanmadı hiç bir tuşa dur diyebildim sessizce durmadı 
o okudu...

biz bunu yaparız :)

sadece tweet ve facebook iletisi 
 bağışlamamızı istiyorlar e ne var bunda

öğretmenler akademisi vakfı 

öğretmenlere destek olmıcaz da kime olıcaz :)

haydi pamuk eller mouse tıktık :)

çiçonun meramı

gerilim korku harici herşeyi okuyabilen ben
(bahsettiğim kitap öyle değil kişisel gelişim üzerine)

uzun süredir bir kitap okumaya çalışıyorum

başladığım kitabı bitirmeden başka bir kitapta okuyamam  

beni benle o kadar çok yüzleştiriyorki bitmiyor bir türlü bitiremiyorum 

keşke sabrım olsa da bitirip tekrar okusam 

aynı satırlarda aynı benlemi karşılaşıcam merak ediyorum 

sürekli affedin diyor kendinizi çevrenizi affedin zorluyorum 

iyi de olmuyor ki bazı kararlar affedilmiyor kabullenilmiyor 

hatta bunun için sabah aynanın karşısında kendime sırıttığım günler bile oldu

hergün aynı resme bakıp affetmeye uğraştığım insanlar oldu

olaylar için olumlamalar yaptım 

herhalde delirdin çiço diye kendime kızdığım anlar da oldu 

hatta kitabı bana veren hatuna diş biliyorum kafanı dağıtırsın diye verdi beni deli etti 

bu kitap kafayı dağıtmak için değil kafayı yemek için al kızım bunu yak diyesim var da 

yazara saygı emeğe saygı taktım o beni bitirmeden ben onu bitiricem 

sonrada bir dizüst serisi kitabı okuyup kahkahalar atıcam rahatlıcam başka türlü toparlayamam 

kimden mi bahsediyorum Nuray Sayarı çok eğlenceli olsada cesaretiniz varsa okuyun derim

sevgiler :)

Not: bu arada bir de ödül seçmeleri var Deep tone ve Dayatmalarda Kaybolus bloglarını ziyaret edebilir detaylı bilgi alabilir ve vaktiniz varsa oylama yapabilirsiniz ;)

Nişan Kutusu

oh çok şükür üstümüzden bir yükü daha indirdik :) kuzenin nişan bohçasını götürdük.

bundan bana ne dediğiniz dimi doğrudur ama belki birinin işine yarayacak bir fikir şeyttiricem müsaadenizle :)

böyle tıraş takımı krem losyon vs koymak için sepetler satıyorlar iyi güzel hoşta erkeğe sepet ne alaka yahu kafamız basmadı napsak napsak derkene ortaya böyle bişey sepetin sapsız hali çıktı:) 

tabi ben bunu burada paylaşmayı akıl ettiğimde kutunun yarısı bitmişti ve tabi bu konuda uzman olmadığım için resimlerde pek matah değil ama yine de fikir vermek babında özet geçiyim hihi

şimdi efendime söyliyim ebatları kafanıza yatkın bir kutu bulunur, 

o kutu önce bant yardımıyla beyaz kağıt ile kaplanır, 

evde bulunan saten astar kumaşla iç taraftan silikonlanarak tekrar kaplanır iç taban hariç

gelelim etrafındaki tüle bizim kutu yüksekliğimiz 8cm di içine içine 8cm tabana yapıştırmak için 1cm toplam 17cm iki kat yaptık tülü ki dolgun dursun 34cm eninde 4mt tül kestik ikiye katladığımız tülün ortasından iğneyle   teel yaptık ve büzdük silikon yardımıyla iç tabana yapıştırdık

iç taban için kutudan yaklaşık üç parmak büyük astar kumaş kestik onuda da yapıştırdık silikonla 

dört parmak genişliğindeki kurdeladen annemlerin yaptığı benim beceremedim kedi merdiveni gibi aşadan yukardan kaydırarak dikilen süsü kutunun iç tabanına ve dış tarafına silikonladık 

en son lacivert kurtela şerit geçtik köşelerine de çiçekler nazar boncukları koyduk oldu bitti :) 

umarım anlatabilmişimdir sevgiler :)

ne olmak isterdin ?

Kuş olmak isterdim ama insan olmuş olmaktan da çok memnunum gerçi konumuzda bu değil :)

yine bir mimle sayfamdayım efendim Biricit elim sende demiş benide mimlemiş sağolsun, onun yazısını okurken çok güldüm :) dilerseniz onun yazısı da burada :)

hadi başlayalım;

NE OLMAK İSTERDİN?

Ohooo o kadar çok şey olmak isteyip de hiç biri olamamış biriyim ben :)

Çocukken dansöz biraz büyüğünce kamyon şoförü biraz daha büyünce asker olmak isteyen ben, aslında ekonomi okumak istediğimi anlamış ve kasabada yeni açılan süper liseye gitmeyi çok istemiştim. İlk yılı olduğu için çok para istemişler ve her sene böyle olacak demişlerdi. Benim babacımda kızım bir sene olsa tamam ama bak dört sene kaldıramam gel sen ticaret lisesine git söz üniversite için seni sonuna kadar desteklicem demişti.  Üzülsem de onun istediğini yaptım daha ilk yıldan sınava hazırlanıyordum çünkü meslek lisesiydi ve şansım azdı derken ikinci sınıftayken babam göçtü gitti ve ben hayallerimi bizim dereye attım kader, iyikide meslek lisesine gitmişim mezun olur olmaz mesleği elinde biri olmuşum yani on yedi yaşından beri çalışıyorum rakamları sevdiğim için muhasebeyi de seviyorum sevmesem yapamazdım zaten :) mesleğini kendi değilde kaderi belirlemiş bir olaraktan derimki ;siz siz olun kimseyi bu meslek için teşvik etmeyin ;) 

Ama bir daha dünyaya gelirsem şimdiki alkımlı kullanır ya rehber olurum yada seyyah beklide Hayko gibi ekstrem bir tv programı yaparım.

ASLA YAPAMAM, BENDEN OLMAZ DEDİĞİN MESLEKLER NELER?

Doktor ve türevleri veteriner de asla olmaz mesela şarkı da söyleyemem ıyy çok kötü sesim

ÇOCUK MU? KARİYER Mİ?

Kaderine sevinen biri olarak kariyer bana hep uzaktı, daimi işim olsun maaşım bana yetsinin dışına çıkmak için bu meslekte üniversite şarttı benim o şansım yoktu ve zaten müşavir olmayıda hiç istemedim  

Çocuk mu derseniz o da yok :) ne kariyer ne çocuk hahahahaaa

EŞİNİN HANGİ MESLEĞİ YAPMASINI İSTERDİN?

Bricit nefes alsın yeter demiş çok güldüm katılıyorum :)

mesleğinin ne olduğunun pek önemi yok aslında insan olsun çalışkan olsun evine ekmek getirsin de gerisi kenarda dursun, ya ben kaytaran yatan adama dayanamam eli ağar olmasın yayıla yayıla iş yapmasın yeter :)

MİMLEDİKLERİM

Okuyan herkes kendini mimlenmiş hissetse olur mu lütfen :) 

Hıdrellez Bayramı

Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün, Türklerin mevsimlik bayram olarak kutladıkları, Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan, bir nevi baharın gelişinin kutlanmasıdır Hıdrallez (hıdrellez nedir ?). 

bu akşam (meraklısı okusun tamda anlatmak istediklerim burada) ateşler yakılsın üzerinden atlansın gül ağaçlarının dibine dilekler çizilsin yeşil soğanların boyları bir yapılsın kırmızı mumlar yakılsın kırkbir farklı ot toplansın duş alınsın çeşme başlarında toplanılsın maniler okunsun sevenler birbirlerine atıfta bulunsun

hey ahali yaz geldi içiniz kıpır kıpır olsun yüzünüz gülsün sevinin hızır sizede uğrasın uğurlu huzurlu günler diliyorum herkese dilekleriniz kabul görsün sevgiler

seçim

mesafe kısaydı ancak çok zamanımı aldı, ilerliyorum hala 
sol yanım zirvesini göremediğim kayalık sağ yanımsa dibini görmediğim derinlik
herkese iki seçim hakkı verilir ya genelde çatala ayrılan bir yol, iç güdüsel hangisini istersen ona götürür ya yüreğin, benim bu sefer ne çatalım var ne de iki seçeneğim.
şanslı olabilirim olmaya da bilirim.
içimden arabadan inip sol yanımdaki engebeli kayalığa bir anda koşup tırmanmaya başlamak geçiyor. ilk adım için küçük bir gaza gelim  yeterli cesaret tırmanışa devam ettikçe çoğalır, azimliyim yaparım ama çok yorulurum çok zamanımı alacak dal bulabilirim ama çok dinlenemem devam etmem gerekir zirveye çıkabilmek için ellerimle tuttuğum kayalara ayaklarımla basmak zorundayım yok yok gerek yok zirve yoluda tepeside yalnız 
ben sanırım sağımdaki uçurumdan aşağı süzüleceğim evet bunun için cesaret gerekir
gözlerimi kapatıp kollarımı açıp sağ ayağımı kaldırıp ilk adımı atmak için cesaret, yaparsam süzülürüm özgür olurum belki rüzgarla savrulurum belkide dallara takılırım ama ya çakılırsam 
ya yapamam olmaz ki yol çok dar geliş gidiş sağda müsait bir yer de yok e ben arabayı bırakırsam insanlar zor durumda kalır geçemezler belki kaza yaparlar hay Allah ben en iyisi yola devam edeyim düz değil yol çok dönemeçli de değil, ara ara hafif bir rampa bazende içini ürperten bir bayır hiç sapakta yok nereye gidiyor acaba
ay tabi ya işe gelmişim ne çabuk e kuşlarla konuşmadım daha 
Günaydın, kolay gelsin arkadaşlar 

  

[bu arada Norveçli ressam Edvard Munch'un başyapıtı 'Çığlık' tablosu, 

120 milyon dolara (yaklaşık 212 milyon TL) rekor fiyata satılmış]

Versatile Blogger Ödülü.

Öncelikle ödül törenine geç kalmış olmaktan çok utandığımı söylemek isterim  :(  

Tamamen izinli olmanın verdiği bayram havasındaki gevşekliktendir.

Bi dakka yahu çok heyecanlandım ben şimdi, ufak bir teşekkür etmem gerekli sanırım 

hııımmm beni takip eden yada etmeyen, şöyle bir bakıp geçen, yorumlar bırakan, bırakmaya cesareti olmayan, hepinize sevgiler ;) 

sizlere yapımda ve yayımda emeği geçen herkese Teşekkür ederim. 

Ödüllerini dağıtırken beni unutmayan sevgili  Deeptone ilk mimim sizdendi,

 efendim ilk ödülümü de sizden almak büyük şeref, ben bu ödülü zafer işaretiyle kaldırırım 

yurtta barış dünyada barış sloganını atar alkışı alırım 

da önce kurallar ;

1. Siz de 11 arkadaşınıza vereceksiniz bu ödülü.

Sylvie ribel / cikletten çıkan hediyem

huzursuz ruhum / Aslııım 

the merika / kelebeğim 

nehirida / azmin zaferi örneği 

ferhat bayram / bilir kişi

sewoo / gelincik

özge bayrak / annecik

biricitin yeri / yasemin kokulu güzel

Bolat Bey / İstanbul sevdalısı

tarif-defteri / Aysunum pasta kraliçem

barış başak / evimin delisi uzaktaki yarim

bozbek / mısralarıyla ağlatan kadın  

özzel efekt özlem / hayaller kraliçesi 

multipurpose

icimden geldigi gibii / enteresan bilgi deposu

(saymayı bilmiyorum ki onbiri tutturayım... ;)

2. Ödül aldıklarını bloglarına gidip haber vermeniz gerekiyor.

itina ile ziyaret edicez efendim :)

3. Kendimizle ilgili 7 gerçek paylaşıyoruz.

-hiç tanımadığım insanlarla bir şeyler paylaşmaktan haz duyuyorum bu yüzden blogları seviyorum

-benim olanı paylaşırım ama bana verileni istemeyin

-geçen pazartesi çok sinirlendim bütün tırnaklarımı yedim 

-hikaye yazmayı çok severim ama mutluyken çıkmıyor acıdan besleniyorum

-hiç alakam olmasa da onlarca moda bloğu takip ediyorum hatta merak ediyorum seviyorum

-asla kinci olmadım ama fırsatı denk gelirse intikamımı alırım

-sigara içmeyi çok seviyorum 

4. Size ödül veren kişiye teşekkür edin.

elbette ki sayısız ödüle layık, sevgili Deeptone Sade ve Derinin sahibi günde en az üç yazı yazan süper beyin hikayeler prensi Teşekkür ederim Saygılar Eyvallah (oldumu e ozaman alkış kıyamet wauuuwww)

5. Versatile Blogger Ödül fotosunu blogunuza ekliyorsunuz.

 bir dahamı yoo orada işte en üstte :)