27 Temmuz 2012 Cuma

pamuk nineni katran yarası ...

size bişey anlatmam lazım
acele kelimelerle döşenmiş cümlelerim saygıda terazinin ayarını kaçıran tavırlarım edebildiğim kadar küfürlerimin olacağını şimdiden söylüyorum...

dün gece benim sırık kardeşimi hastaneye götürdük üşütmüş cıvık cıvık ter, serum verdiler içine ilaçlar karıştırdılar, tahlillerde temiz çıktı çok şükür, sahura yetiştik eve neyseki...

pamuk gibi bir NİNEcik adı Halise Naşvat, SiirTli, 1920 doğumlu, otuz yıldır istanbulda, 4 kız 3 erkek 7 evlat anası mutlaka torunları da vardır boy boy.

şimdi yazıcaklarım onun kaderi, evlatlarının her birinin şerefsizliği, genç bir kadının vicdanı, ve bizim çaresizliğimiz... şu mübarek günlerde hemde...

BU KADINI HER GECE HASTANENİN ACİL SERVİSİNİN BEKLEME SALONUNA BIRAKIP GİDEN ERKEK EVLADI YAPTIRANDA İNSAN EVLADI KARISI (!)

genç bir kadının kolundan tutmuş tuvalete götürürmüsün demiş,
senin kimsen yokmu teyze diye diye hikayeyi zorla anlattırmış,
gözüme çarptılar güvenlikleri ayaklandırdı kadın, şefler geldi ailesi arandı ulaşılamı, polis alıp evine götürüyormuş, on günden fazladır o teyze orada o koltuğun üzerinde ve hepsi bunun farkında...
gündüz oğlu geliyormuş alıyormuş akşam gene getirip bırakıyormuş,
iki aydır banyo yapmamış, o kadar utangaç ki kadının aldığı tostu yemek hiç istemedi evladım içim almıyo ye teyze yee...
o arada bende dahil oldum, kızlarını öğrendik bulalım dedim bana bakamazlar kaynanalarına bakıyorlar dedi iki senedir görmediği varmış,
oğlunu şikayet edelim yok kızım yok sabah gelip alıcak beni etme etme
astım hastasıymış bide bacakları ağrıyormuş evde yemek vermiyorlarmış
insan içinde diye yatamadı bekleme koltuklarına sadece bacaklarını uzattı
üzerinede yanına verdikleri yorgan çarşafını örttü ayıp kızım dedi
ay gene sinirlerim bozuldu o ağladı gece ben ağladım ....

böyle durumlarda ne yapılır bilmiyorum kahretsin kafam durdu
şimdi bu kadını alsan eve götürsen yıkasan paklasan yedirsen içirsen sen kimsin derler,
Darülacezeye falan götürsen nasıl işliyor prosedür,
polisi çağırsan eve götürcekler nineyi bide ni ye geldin diye döverlerse,
televizyon çağırsan bu sefer hastanenin güvenlikleriyle papaz olcaz, biz videoya çekip kanala versen kadının dedikleri zor anlaşılıyor haber değeri yok diyecekler
anlıcanız hiç bir halt edemedik, diğer yardım eden kadın sabaha kadar ordaymış
ben çıktım eve geldim iki lokma zor geçti boğazımdan uyku desen hiç

dün gece VAKIF GUREBANIN acilindeki teyze belkide yarın gece Çapada sabahlıyor olacak çünkü rahatına çomak soktuk biz

haa teyzenin adını niye yazdın derseniz keser döner sap döner gün gelir hesap döner misali bedduaya gerek yok Yüce Rabbim bu zulmü bu dünyada da öbür dünya da onlardan çıkartır evlatları varmış hepsinin onlarda evlat elinde aç kalmanın yatacak köşe bulamamanın iki gözündeki yaşın dinmemesinin ne demek olduğunu anlarlar, ha ne diyordum torunu torbası vardır belki denk gelirler yazıya ve vicdanları sızlar utanırlar rahat etmez el uzatırlar.

Allah o teyzeyi cennetiyle mükafatlandırsın inşallah...

(tabi bunlar gördüklerim ve teyzenin anlattıkları ne kadar doğru Allah bilir oğlununda mutlaka sığındığı bi bahanesi vardır, ulan benim vicdanım sana bile acıyo adi karaktersiz herif sen ananı orda bırakacak kadar çiğsin Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın)

aranızda bilen varmı devletin bu tarz bi hizmeti varmı :(

24 Temmuz 2012 Salı

Babylon da yeni sezon da kimler varmış?

Yeni sezonda Babylon sahnesinde olacak dünyaca ünlü isimler açıklandı.

25 Eylül’de Jukebox partisiyle yeni sezon için kapılarını açmaya hazırlanan Babylon, 2012-2013 sezonunda yine farklı müzik türlerinin en başarılı temsilcilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz sezon sağlık problemleri nedeniyle ertelenen Kings of Convenience,

konserleri Garanti Caz Yeşili Nordik Müzik Festivali kapsamında 26-27 ve 28 Eylül’de Babylon’da gerçekleşecek.

Ayrıca indie müziğin magayir ismi Ariel Pink’s Haunted Graffiti,

Mouse on Mars,

İskoçya’nın post-punk üstadları The Twilight Sad,

geçen sezon Babylon’da eşsiz bir konser veren, buğulu sesi ve farklı performansıyla Chinawoman,

Gaslamp Killer,

house, techno vokali Nina Kraviz,

ve Japonya’dan davuluyla yine sınırları zorlamaya hazır olan Shigeto,

yeni sezonda Babylon’da sahnesinde performans sergileyecek isimlerden bazıları..

Bu özel isimleri capcanlı izleme fırsatı sunan Babylon etkinlik biletleri her zamanki gibi sınırlı sayıda ön satışa da sunuluyor. Takipte kalmakta fayda var, bizden söylemesi.
der dipnottv. Haber tamamen alıntıdır yazana saygısızlık etmek istmedim ;) e tabi resimciklerde alıntıdır o kadarda uğraşalım dimi ;)

20 Temmuz 2012 Cuma

Kerem'ler Cumhuriyetim :)

bir gün herkes Kerem olacak... yok yaa :)
Çocukken hiç bir arkadaşımın adı Kerem değildi tesadüf ya.
Biraz büyüdüm amcamın torunun adı oldu Kerem kısa süre sonra halamın torunun adı oldu Keremcan onları senede bir bile görmüyorum bazen...
Aradan yıllar geçti bir arkadaşım oldu Kerem, aynı iş yerinde çalışıyorduk sıkı dostlarımdandır dokuz on yıldır varlığımızdan haberdarız ve bir birimizi çok severiz.
Sonra liseden en yakın arkadaşımın oğlu oldu memlekette onlar :( ilk karşılaşmamızda anda aşık olmuştum Alahım saatlerce kucağımda uyuyan minicik bir Kerem vardı şimdi iki buçuk yaşında ve yerinden kaldırılması imkansız çok özledim onu tostosss yicek teyzesi onu :)
Kankamında bebeği oldu altı ay önce, haberini aldığımda bu sefer gerçekten teyze oluyorum demiştim, annesiyle babasını aynı anda tanımıştım taaa ozamanlardan belli biz onu adıyla sevdik o zamanlar hayalim vardı yeni çıkmıştı bu bebekli çikolatalar annesine Kereminkiler benden derdim olmadı gerçi onunla ilgili hiç birşey hayal ettiğim gibi olmadı ya olsun herşeye rağman o benim bi parçamdan olma Keremim...
Sonra dayımın kızı yirmi gün önce erkenden dünyaya gelmek isteyen bir Keremi kucağına aldı iki kilo yedi yüz gram tatilin ilk günü biz havuzda keyif sürerken haberi geldi aramızdan biri hadi dese herşeyi bırakıp gelecektik sanki :) tabi olmadı bu döndüğümüz gün soluğu ailemizin en ufak üyesinin yanında aldık küçücük burnu yumruğum kadar kafasıyla bende burdayım diyordu yavrum ya, dün akşam yine gördüm maşallah suphanallah sünnet olcak bugün hayırlısıyla :)
Saydınızmı du bakıyım ohooo toplam altı olmuş ilk ikisini çık dört hııım bir insan evladının hayatında dört Kerem evlere şenlik valla :) en iyi yanı ne biliyormusunuz ben kesin erken bunayacağım ya sorun olmıcak bana teyze diyene ben Kerem dicem hiç biri kızmıcak :):):)

Hosgeldin ya sehri ramazan...
Allah hepimize bereket bolluk sabır sevap ferahlık bağışlanma hidayet nasip etsin hepimizin ibadetlerini kabul etsin Herkese Hayırlı Ramazanlar diliyorum :)

19 Temmuz 2012 Perşembe

MİRAS

Bu sabah kankam bir mail yollamış başlığı miras heheeeyt be dedim parayı bulduk
heralde maillede harita falan yolluyor ama böyle bir yazıyı okudum bu günde kıssadan hissemiz bu olsun sevgiler :)

MİRAS


"Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya! taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarda, inmek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü varmı diye aranmaya başladı.
"Üstü kalsın kardeşim" dedim.
Döndü bana doğru
"Vaktin varmı ağabey?" dedi.
"Evet" dedim (tek ayağım hala dışarda)
Dörtlülere bastı, trafik dört şerit akıyor, indi araçtan. Önde bir büfe var. Gitti oraya, bir şeyler konuşup geldi. Bana 25 Krş uzattı. Belli ki para bozdurmuş.
"Birader" dedim, "9.75 değil, 10.50 yazssa ister miydin 50 krş. benden?"
-Ne alacağım ağabey 50 krş.u
-Peki niye gittin 25 krş. için o kadar uğraştın, üstü kalsın demiştim.
Döndü bana, attı kolunu arkaya :
-Vaktin varmı ağabey
-Var
-Çek kapıyı o zaman
Muhabbetçi bir taksici ile karşı karşıyayız.
5 dk. konuştuk. İngiltere'de profesöründen, bilmem kiminden eğitimler aldım. O taksicinin 5 dk.da öğrettiklerini, ingiliz hocalar haftalarca verdikleri derslerde öğretemediler.
Ağabey biz Keçiören'de 5 kardeşiz. Babam rençberdi benim, günlük yevmiyeye giderdi; artık inşaat falan bulursa çalışır gelir, o gün iş bulamamışsa, biz eve gelişinden, yüzünden anlardık. Durumumuz hiç iyi olmadı. Akşam yer sofrasında yemek yerdik. Yemek bitince babam bize "Durun kalkmayın" derdi. Önce dua ederdik sonra babam bize sofrada konuşma yapardı.
"Aha" dedim, "Bizim meslek", seminerci.
- Ne anlatırdı baban
- Hayatta nasıl başarılı olunur?
O gün inşaata çağırmazlarsa eve para getiremiyor, sonra çocuklara hayatta başarı teknikleri anlatıyor.
-Babam işe gidince büyük ağabeyimiz onu taklit ederdi, delik bir çorapla pantalonun ceplerini çıkarır, dört kardeşi karşısına alıp "Dürüst olun, evinize haram lokma sokmayın" diye anlatırken, biz de gülerdik. Annem kızardı, "Babanızla alay etmeyin. O, hem dürüst hem de çalışkandır" derdi. Yan evde iki kardeş var, onların babası zengin. Babaları birahane işletiyor, ama adamda her numara vardı, kumar falan oynatırdı. Bizim yeni hiç bir şeyimiz olmadı, hep o ikisinin eskilerini kullandık. O amca mahalleden geçerken biz 5 kardeş ayağa kalkardık çünkü bize bahşiş verirdi. Babam eve gelince ayağa kalkmazdık. Çünkü hediye, para falan hak getire. Ağabey biz babamı kaybettik. Altı ay içinde yandaki baba da öldü, yandaki baba iki çocuğa 5 katlı bir apartıman, işleyen birahane, dövizler ve araziler bıraktı. Bizim baba ne bıraktı biliyor musunuz?
-Ne bıraktı?
-Bakkal veresiyesi ve konuşmalarını bıraktı : "Evladım işinizi dürüst yapın, hakkınız olmayan parayı almayın..."falan filan. Ağabey aradan 15 yıl geçti, diğer 2 kardeş cezaevindeler, ne ev kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı.
Biz 5 kardeş, beşimizin Keçiören de taksi durağında birer taksisi var hepimizin birer ailesi, çoluk çocuğu, hepimizin birer dairesi var. Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi ki :
"Asıl mirası bizim baba bırakmış."
Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe başladığımızdan beri,taksimetrenin yazmadığı 10 krş.u evimize sokmadık. Her şeyimiz var Allah'a şükür.
Çok duygulandım, veda ettim, tam ineceğim:
-Dur ağabey,asıl bomba şimdi.
-Nedir bomban?
-Nerede oturuyoruz biliyormusun? O iki kardeşin oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz.
Evladınıza ne araba bırakırsınız, ne ev, ne de başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız. Bakın iki baba da evlatlarına değer kavramları bırakmışlar.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

çenem düşecek sanırım :)

iyi bir hafta sonu diledik de acaba nasıl geçti :) birazdan herkesi ziyaret edicem ve ufak tefek bilgicikler edinicem :) kendimin hafta sonusunada cuma akşamından başlamak istiyorum bilmiyorsunuz tabi ben bir hafta, sırık (kardeşim) iki hafta izinliydik :( tatilden döndük ben işe onlar bi kaç gün sonra köve (trakya tabiridir) gitti... ilk gün yalnızdım sonra özo geldi sonra yine yalnızdım cumada yalnızdım ben evdeki yalnızlıktan korkmam hemde hiç korkmam ama hayattaki yalnızlık kabusum çok korkarım ve korktuğum şeyler hep başıma gelir cuma akşamı tam da böyleydi bide tam o sırada telefon çaldı tek cümle ilacın adını mesaj atsana aaaa unuttuk tamam atıyorum (kendisiyle hukukumuz eski, antik tiyatro gibi zamanında sağlam sonra yıkılmış bir dostluk ama o harabede çaktırmadan oskarlık oynuyoruz ;) yani yalnızlığımı paylaştığım an ve kişi bu acıncak halde olmalıyım silkelendim terapi için annemi aradım daha alodan anladı neyin var yoook bişey ya çok sıcak kıvırdım sonra boğuldum evde giyindim ve o yaş saçlarla ki hiç huyum değildir eve çok yakın olan parka indim biraz yürüdüm sonra lünaparka oturdum ve insanları izledim devasa dönme dolabın altında oturup gökyüzüne bakarken ne salağım biri kussa bana isabet ederi düşündüm sonra bir babaya takıldı gözüm etrafında irili ufaklı altı çocuk vardı bir bilet üç tl mecburen tek hakları var ve hepsi aynı macerada buluşmak zorunda baba buna dayı buna atlayıp zıpılıyorlardı sabırla dinedi ve en sonunda herkes çarpışan arabaya dedi kimi sevindi kimi üzüldü :) gece yarısı olmuştu ama o kadar kalabalıktıki kime baksam ayrı bir hikaye, abisiyle gelen bir çocuk sanırım gitmeleri gerekiyor ellerinde kalan jetonu birine vermek istiyorlar ve abi dişine göre birini buldu ablasının güzelliğine havadan jeton kazanan kız tirene iki kez bindi, crazydancetan inenler zaten keyfimi yerine getirmişti iki üç sefer benimde binmişliğim var gerçekten eğlencelidir zaten lünaparklar eğlencelidir heyecanını anlatan çocuklar bir brini kesen gençler ağlayan evladını susturmaya çalışan anne babalar ve benim gibi tanımadığı kalabalığa yalnızlığını gömmeye çalışanlar kamikazeye takıldı gözüm en son Avşada binmiştim eve dönüşte namaza başlamıştım :) bizim çocukluğumuzda zincir salınacaklar vardı köve gelen panayırda çıkardı zevki toplanır binerdik dönmeye başladığımızda herkes birbirinin salıncağını tutar ve zamanı geldiğinde en önden başlardık önündeki salıncağı iki elinle tutar oturağı ayaklarımızla var gücümüzle ittirirdik sınırları zorlardık iki bazen üç salıncak birbirimize dalanırdık çok eğlenirdik çünkü çocuktuk... daha iyiydim ve eve gidip uyumalıydım :) cumartesi iş çıkışı arkadaşlarımla toplandık bize güzel güzel yiyecekler hazırlayan beş aylık hamişimize gittik ben bir süre ordan ayrıldım özonun gelinlik işini hallettik tekrar döndüm saatlerce Esat ve Keremle oynadım saat akşam oldu bir Bebek turu atalım dedik ve bir haber adaşımı doğuma almışlar ve hayırlısıyla bir kız evlat dünyaya geldi şu an kuvezde erken doğdu dua edermisiniz herşey yoluna girsin -sağolun :) zaman yine gece yarısı oldu özo beni metrodan aldı eve götürdü annemin balkonundaki bayılmış çiçekleri onlar nişanlısıyla sularken ben de soğuk bir duşa girip içimde derin yaralar açan bu cumartesinden sıyrılmaya çalıştım... sonra da onlara gittik o evlerinde ilk kez kalıyordum ve gelenek bozulmadı evleneceğim insanı rüyamda görmek için anahtar yastık altında yerini aldı tabi pazar öğlene kadar uyudum ve rüya müya hak getire :( annemler geldi bir pazarı evden çıkmadan geçirdik gece gene uyku yok sabaha karşı dördü on geçe hala ayaktaydım bir ara uyumuşum yedi çeyrekte kalktım yaşasın bu sabah arabam var minibüsler size muhtaç değilim ohh işe de erken geldim oda ne patron yok ulan her sabah sekizde şirkette olan adam kırkyılda bir erken geldiğim günde yok olcek iş mi :) resimlerde annemin köyden getirdiği erikler ve vişneler var erik marmelat oldu vişne ise hoşaf :) enteresan olan vişne çekirdeklerini çengelli iğne ile çıkardık :) öyle yani :) neyse hayırlı bir hafta olsun hepimize uzun bir yazı oldu idare ediverin artık

13 Temmuz 2012 Cuma

hoşgeldin hafta sonu :)

hadi kapat gözlerini (tamam dur yazıyı bitirince kapa haklısın aynı anda bu tezatlık zor)
burnunun ucuna bak ama gözlerin kapalıyken
tam o uca bir elma çiz kıpkımızı ve parlak
sapı tepede belki bir yaprak
ve içinden gelen sesi dinle
oda ne bir kurtçuk
iri gözleriyle gözlerinin önünde
bir ayyyy ve irkil hadi gülümse oda bir canlı
sırtını yasla ve rahatla hafta sonu geldi kocaman gülümse
herkese bol eğlenceli dinlenceli neşeli rengaaarenkkk günler diliyorum :)

(istek üzerine eklenmiştir;
veee en serininden de havanız olsun)

12 Temmuz 2012 Perşembe

bu bir mimdir :) Beni Bir Kelimeyle Anlat !

Sevgili Biricit mimlenmiş, sağolsun beni de mimlemiş 
çok zaman oldu ancak fırsat buldum ama bahanelerim var geçerli bahaneler :)  
bu mim neymiş şuymuş 
Beni Bir Kelimeyle Anlat !
benim için kim ne düşünüyor gibi bişey ama tek kelime ile :) 
e iyi de nasıl olacak bu ?   burada iş size düşüyor arkadaşlar ;)
şimdi bu mimin altına yorum olaraktan benimle ilgili düşüncelerinizi yazacakmışsınız 
yani baskı yok tabi isteyen isterse.... (!)
(bu ünlem bir tehdit unsurudur okuyup yorum yazmadan geçene buradan erosunkilere benzeyen bir ok fırlatırım aşık değil kıkırdak olursunuz ölene kadar kahkaha atarsınız bakın çok ürkütücü ona göre)   şaka be şaka ;)  
mimlenenlerde de kendi sayfasında bu mimi duyurup takipçilerinin yorum yapmasını sağlayacakmıs sanırım anlatabildim :)


iyi kötü çirkin... her türlü yoruma bende açığım ama çokta yerin dibine sokmayın yani bende egomu besleyerek yaşam savaşı verenlerdenim :p
(biraz bu yönde olmuş bir mim sanki aman neyse...) 


hadi biraz eğlenelim ve benim için kim ne düşünüyormuş hep birlikte görelim :)

Sevgili Biricit tek kelime ile 'neşeli' dir ... Ödülü bilem var naber :):):) 


mimleme kısmına da gelince ben çok geriden geldim ya  o yüzden pek kimse kalmamıştır yapmayan, dün sayfalarını didiklediğim ve denk gelmediğim arkadaşlarımı ebeliyim bende  Deeptone ve Başak ve Ribellee  

herkese sevgiler ;)  
yorumu diyorum unutmayalım olurmu... :):):):):)

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Blog Star Plaketlerim :)

ayağımın tozuyla yazıyorum demek için geç kaldım tatilden döneli beş gün oldu.
sadece yorumlara cevap verebildim tabi bide merakla takip ettiğim blogları okudum 
fazlasını yapmak bu güne kaldı gerçi nerden başlayacağımı da bilemedim 
tatildi öncesinde işlerin yoğunluğuydu uzak kalmıştım :(
şimdi de bodoslama dalıyorum :)

bilen bilir bilmeyen öğrenir yakında öğrenir :) Blog Starlarımızı seçmiştik kısa süre önce
en uçarı blog star ikinciliğimi ve en neşeli blog star üçüncülüğümü kanıtlayan plaketlerim ben tatildeykene gelmişler çok sevindiririk oldum hihihi 
Sevgili Dayatmalarda Kaybolusun düzenlediği yarışma onlarca bloger arkadaşımın tarafından destekledi, hatta bir mahalle kuruldu, muhtarlığımız bilem var, devamında sırf vatana millete hizmet olsun, birleşelim tanışalım kaynaşalım düşüncesiyle Bloglar Listesi oluşturuldu, geliştirildi acayip güzel bir paylaşım oldu yayında ve yapımda emeği geçen herkese ama herkese teşekkürler... 
Sonuçlar belli olduğunda böyle duyurmuştum :)