30 Aralık 2011 Cuma

yeni yıl hediyem geldi :))

Allahım çok güzeeeellll 

Türkiye de bir ilk bir ünlünün imzasını taşıyan saat koleksiyonu

KIVANÇ TATLITUĞ 


ve bu güzellik artık benim :)))
2012 de seninle güzel vakitler geçiricez 


keşke kutudan kendisi de çıkıverseydi :(
e artık oda 2012 de :)))
teşekkürler FORUM SAAT, teşekkürler TW STEEL, teşekkürler M.T.

29 Aralık 2011 Perşembe

siz siz olun;
iş olarak ne yapmayı düşünüyorsun 
sorusuna
muhasebe istiyorum 
diyen 
birini engelleyin kendisinin ve özellikle çevresinin 
ruh sağlığı için bunu yapın
benden tavsiye yani 
haa durumun ciddiyetini anlamadınız mı 
anneme söyliyimde sizi bi arasın 

27 Aralık 2011 Salı

silmek için çok uğraştım 
gidip geldim defalarca dayanamadım 
sonunda fırlatıp attım
seni de telefonu da 
hay lanet olası telefon fırlattığım yerde duruyor da 
sen neden benle geliyorsun.......   

23 Aralık 2011 Cuma

sürpriz evlenme teklifi wauuwww

beylere;
hiç düşünmedim desekte biz hatunların en büyük hayali evlilik ve aşamalarıdır.
sıranın evliliğe geldiği flörtün tavan yaptığı dönemlerde olması gereken ilk şey evlilik teklifidir.
marjinal bir ilişkiniz yoksa teklifin sizden gelmesi ön görülendir.
öncelikli şart özel olmasıdır, sorunsuz bir ilişkiniz varsa zaten hatun kişi size asla hayır demez demez de gözlerinin içinin parlaması gerek e bu durum sizi de mutlu edeceğinden bu teklife biraz emek verseniz iyi olur sankim.
pattadanaktan araba kullanırken, aniden yemek yerken, hoop uykudan önce, hadi sabahın köründe gibi uygun gördüğünüz durumların dışında buyurun size en afili en şıkıdım en düşünülmüş en mükemmel en uğraşmadan ve ve ve en unutulmaz seçenekleriyle 
benim favorim vip yatla boğaz turu böyle lazerle köprüye Savarona'ya istediğiniz yazıyı falan yazıyorlar masayı da bir süslüyorlar ki mis mis yine sizin istekleriniz doğrultusunda tabi (vip olduğuna bakmayın organizatör Pelin Hanım o kadar şirine ki listeyi gördüm fiyatlar gayet uygun) 
helikopter limuzin havai fişek kız kulesi çırağan sarayı özel sinema gibi seçenekleriniz de var hatta şehir dışından gelenleri duyunca çok şaşırdım çok memnun kalacaksınız bundan eminim, belkide düğününüzün organizasyonunu da  R&J birlikte yürütürsünüz :) 
e hadi Allah tamamına erdirsin, mutlulular :) 

bayanlara;
beylere yapılmış bir post gibi görünse de tabi ki işin özü bizim ruhumuzun okşanması ;) hepinize en güzel tekliflerin gelmesi dileğiyle (sevgilinizin kulağına su kaçırmakta sizden)

[gidip görüşebilirsiniz mecidiyeköydeler, olmadı telefon edebilirsiniz 0212 356 50 73/74 
e en kolayı twitter ve facebooktan takip R&J Organizasyon bir sürü resim var inceleyebilirsiniz,
aklınızda olsun doğum günü kutlama falanda yapıyorlar]

Sevgiler.
Çiğdem K.



21 Aralık 2011 Çarşamba

hoşgeldin

Yeni yıl hediyemiz ... 20/12/2011 saat 19:20 en güvenilir yerden bize hediye gönderildin,
o kadar güzelsin ki maşallah suphanallah :)

ESAT bebek hoşgeldin :))

19 Aralık 2011 Pazartesi

Van dan kartpostal gelmiş...!

Van'ın Yeni Yılına Katkınız Olsun...
çağrısında bulunan Sorumlublog işbaşında...
Van dan gelen talepler üzerine ihtiyaçları karşılamak için paketler hazırlamışlar.
Ben güvenilirliğine son derece inanıyorum , onlardan biri değilim evet ama destekçileriyim.
Amaç yardım edecek insanlara ulaşmak ve Van ın ihtiyaçları karşılamak.
detaylar için http://sorumlublog.com/?p=337 ziyaret edebilirsiniz
aklınıza takılacak cevapsız sorularınız için sorumlublog@gmail.com mail yollayabilirsiniz.
Twitterda #yeniyildaVAN hashtagi ile dikkatleri çekelim, facebooktan,bloglardan herkese çağrıda bulunalım
.



                                              (görseller  http://sorumlublog.com/  adresinden alıntıdır.)

17 Aralık 2011 Cumartesi

D.I.Y.(do it yourself) örnekleri

bu şirin süsleri ben yaptım 

çok basit keçeden kumaş, makas, iğne, iplik, kalıp için gazete kağıdı,kalem,

içine dolduracak elyaf pamuk ribon,misine ve tabiki SEVGİ  :)))

(Not; keçeyi dikmesi biraz zor ama yapışkanı var, ben kargoyu bekleyemedim napıyım hemen olsun istedim...)

 KEREM'imin bulutu

anneni ve babanı tanıdığım ilk günden beri seni de tanıyorum ben 
seni çok uzun zamandır bekliyorum bebeğim
zaten geldiğinde teyzen tarafından çok seviliyor olacaksın güzeller güzelim yakışıklı oğlum :)


ESAT'ımın yıldızı :))

bugün yarın aramızda olacak halasının yakışıklı erkeki bee :) (ve evet doğdu 20/12/2011)

16 Aralık 2011 Cuma

bu sabah Tibet beni çağırıyordu...

kendi eksenimde dönüyorum ufukta dağların karlı zirvelerine takılmadan dairemi tamamlıyorum 
gözlerim gökyüzünü arıyor başımı kaldırdığımda işte beyaz ve mavinin dansı tertemiz.
dağlardan toplanıp yakılan otların kokusunu alan burnum çarşıda göz gezdirmem gerektiğini söylüyor sanki
bir kez daha anlıyorum ki beni renkler cezbediyor burası ağaçsız çiçeksiz bir yer ama rengarenk 
gülümseyen çekik gözlü insanlar saçları örgülü çocuklar
tam bir ibadet mabedi saat yönünde dönen insanlar,yamaçlara kurulmuş manastırlar,evlerin çatılarında düz ama renkli kumaş parçaları dualarını rüzgarla evrene yayıyorlar
insanlar çarşılar yapılar çok değişik ve çok renki....
Bu sabah ruhumu tam Tibetle özdeşleştiriyordum ki bir korna sesiyle irkildim. 
Keymıl naptın ya tamda hayalin dibindeydim...

tamam tamam Dalay Lama yı anıyorum hayallerle olmaz bu iş diyorum - gidin Tibeti görün. diyorum
başta kendime tabi ki... :(


15 Aralık 2011 Perşembe

irlanda

üç yapraklı yoncalarla dolu çayırlara uzanmak,
tarifsiz maviye hakim gökyüzüne göz kırpmak,
esen nemli rüzgarda atıştıran yağmur damlalarını yakalamak,
dalgalara paralel at binmek,
denize karşı şahlanmak,
yürürken renklenmek,
soğuk yüzlü şatolara selam vermek,
sisin ardından gelecek güneşi beklemek,
müziği hissetmek ve umarsızca dans etmek,
evet bu günüm siyah bira ve İrlanda...


15/12/2011
Çiğdem K.

12 Aralık 2011 Pazartesi

osmanlı akıncıları samatya sahilini bastı :)))

-abla cumartesi bütün programlarını iptal ediyorsun seni bizimkilerle tanıştırıcam, ….
Hoppala nerden çıktı kuzen falan filan derken cumartesi akşamı kendimi üst üste giyinmiş ağzını burnunu sıkı sıkı sarmış barım barım bağıran motorun tepesinde buldum.
Beklerken beni korku sarmış olsada motorun sesini duyar duymaz heyecan bastı evet hadi hemen gidelim demeye başladım. Ben motosikletlere hayran biriyim. Otuzuma kadar evlenmezsem otuzikide motor alacağım der dururum. En son altı sene önce binmiştim.
 Peşşşşmergeye dönen ben eldivenlerimde metal düğmecikler ve başımdaki miğfer kaskım  :)) Samatyaya doğru yolculuğumuza koyulduk ilk üç dakikadan sonra korku heyecan üşümek falan puf yok oldu gitti. yeri bulduk bir bir gelmeye başladı akıncılar



Osmanlı Akıncıları'na gelirsem onlar hayatlarını motor üzerinde yaşamaya adamış Kardeşimin Bekçisiyim ilkesine bağlı kalabalıııııııkkkk bir dernek. Samatya sahiline yapılan transferdeki atmosfere bayıldım onlarla olmak bir anda güven verdi. hiyerarşi bir düzen var. hepsi bir birinden iri ve güler güzlü. http://www.osmanliakincilari.com/


benim en az ablası kadar deli kuzenim SERTAN...


makinelerin babası  ;) Başkanın Harleyi ;) 

severim ben seniii

işte benim favorim 1100cc Ademin Makinesi zaten yarışıyormuş ta bana da ufak bi tur attı Allahım sana geliyorum işte buuuu benim hayalim bu... 1200cc honda, kawasaki  gibi büyük bir motor sahibi olmak... inşallah 

yakılan ateş kızartılan sucuklar çitlenen çekirdekler atılan full kahkahalar dumandan acıyan gözler derken geceyi sonlandırdık. atladık motora ver elini ev bas bas baaass soğuktan dizlerimi hissetmedim bi ara ama değer arkadaş zevkten dört köşe oldum. yastığa başımı koyduğumda motor sesi vardı kulağımda sırıtkan vaziyette uyuduğuma eminim. ertesi gün silivriye beni motorla bıraktı sertan annemi almak için dayımlara gittik konvoy halinde çok zevkliydi yaa :) annemin balkonda bizi gördüğü anda suratına yerleşen ifadeyi ve yediğim fırçaları anlatmıyorum. Sertancım sana binlerce teşekkürler Osmanlı Akıncılar size de saygılar..

12/12/2011 
Çiğdem K.

10 Aralık 2011 Cumartesi

yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese mutluluk getir...

Geri sayım başladı J yeni yıla son yirmi….
Gelsin gelsin çok umutluyum, çok hayallerim var, olma imkanları yüksek planlarım var,
Yeni yeni heyecanlarım var, herkes için iyi dileklerim var.
Evrene güzel mesajlar vermeyi unutmuyorum hepimizin dileği yeni yılda gerçek olacak Allahım herkese hayırlısını verecek, benim de bir sürü bir sürü dileğim var hepsi olsun inşallah. (amin)

2011 analizim J
Çok enteresan yeni yıla girerken ne yaptığımı hatırlamıyorum ben J
Bitsin artık ben bu yılı hiç sevmedim diyorum kaç zamandır. Kötü şeyler aklıma geliyor. Durup düşündüm de yoo çiğdem yoo çok güzel şeylerde oldu bu yıl. Zorluyorum hafızamı.

En sevdiğim üç insan bebek bekliyor. Meleğim hamile kısmetse ocak sonu şubat başı Kerem’e teyze oluyorum, duyduğumda attığım çığlık hala yankılanıyordur. Sonra Şans meleğim hamile ocak başı Esat’a hala oluyorum hatta o gelmeden babası ev aldı. Dilek ablacımda bebiş bekliyormuş J

Bu güne kadar bana yapılmış en güzel zorlasam da unutamayacağım doğum günü süprüzüm.
Sabahın körü işe gelmek için apartman kapısını açtım, konfetilerin patladığı çığlıkların atıldığı uyan bu gün doğum günün silkelemesinin şaşkınlığı J çok güzeldi yaa sağolsunlar.



Özo’mla kurduğumuz kız kıza Bodrum hayalimiz vardı adres şaşıp Fethiye olsa da hayatımın en güzel tatilleri listesinde üst sıraya yerleşti ve o kadar güzel arkadaşlıklar kurduk ki ömürlük inşallah. Yamaç paraşütü yaptık (şu hayatta yirmi dakka gökyüzünde olmaktan daha huzur verici bişey yaşamadım ben) daldık balıkları selamladık, rafting yaptık yorgunluktan geberdik, dans ettik, sarhoş olduk çok eğlendik çok anı biriktirdik (aklımıza geldikçe gülmekten yarıldığımız anlar var). Ona yaptığım bir sürpriz vardı ki kızı kalpten alemler arası yolculuğa çıkartacaktık neredeyse. Özooya evlenme teklifi geldi o da kabul etti.

Kaan doğdu. Fener şampiyon oldu.Nişanlananlar yuva kuranlar oldu, düğün düğün gezdik hatta şehirleri aşıp çocukluk arkadaşlarımı gördüm.

Aaa bi dakka ben bu sene aşık oldum ayol sevdim yaa ;) (gerçi az sürdü ama olsun o dönem çok mutluydum bulutlar arkadaşımdı yani bitince canım acıdı ama bu konunun bu kısmına girmiyorum)

Eski bir arkadaşım hayalini gerçekleştirdi organizasyon firması kurdu çok mutlu e tabi bende.

Ne kadar da çok gezmişim yahu, çok defa sinemaya gitmişim, bir sürü sergi görmüşüm, annemle bile tiyatroya gitmişim, canım kardeşim maç izlemeye giderken bile peşine takılmışım.Bağdatım baharatımın doğum günüsü var manşet tekneyi deliler istila etti, köyüme kaç kez gittiğimi sayamadım her gittiğimde çok mutlu olarak döndüm bundan eminim (ha ama birinde telefonumu tuvalete düşürmüştüm, gerçi yine mutluydum) kedime zaman ayırmışım, hatta düzenli birkaç ay havuza bile gittim, sevdiğim şeyleri yapmaya çalışmışım.

Bu yıl ben temelde mutlu olmuşum, sevdiklerim ve beni sevenlerle birlikteymişiz ne güzel.

Allahım yaşadığımız kötü bizi ağlatan üzen kıran darlatan ne varsa tekrar yaşatma.
(olumsuz her şey için zaten çok üzüldük tekrar tekrar anmak yerine bu temenni iyi gider)

Sevelim çok sevelim ki sevilebilelim…
10/12/2011
Çiğdem K.

3 Aralık 2011 Cumartesi

Sorumlublog;

Adı üzerinde blog yazarları kendilerini sorumlu hissetmişler ve bir araya gelmişler.
İlk projelerini M.A.C. sponsorluğunda  HIV/AIDS’e karşı ön yargıları kırmak üzere Dilan Bozyel deklanşöründen dökülen karelerle Pozitif Yaşam Derneğinin de desteklediği “Bize iyi kalbin gerek fotoğraf sergisini” gerçekleştirmişler. Bir çok yerde sergilendi fotoğraflar. Dün Marmara Forumda son günüydü akşamına gönüllüler destekçileriyle buluştu. 

Neyse…; ve bir gün bir deprem oldu, Van ve civarı perişan. Sosyal medyanın gücünü hepimiz gördük, dev destek yardımları, bilgi akışı, yardım çağrıları derken iyi kalpliler de tepkisiz kalamadı ve iki güzel yürek gönüllü desteğe gitti.

Zekasına hayran olduğum adam Okan Bayülgen in programında, telefon bağlantında sesi titreyerek konuşan bir kız “arkadaşım olmasa gelemezdim, biz sorumlublog yazarlarıyız”…  kim bunlar merakımı yenemedim ve didik didik araştırdım. Aman Allah’ım yirmi bir güzel insan (tek tek sayardım kim olduklarını ama izin almadım) rengarenk yüzler, dev yürekler, genç beyinler, dinamik hayaller çirkinliklerle başa çıkmak için bir araya gelmişler. Yolların da ikinci adımlarını bile atmışlar. Nasıl pırıl pırıllar, nasıl heyecanlandırıyorlar, nasıl mutluluk saçıyorlar anlatamam.

Tabi beni bu kadar heyecanlandıran insanlar bir araya gelirde ben gidip birebir tebrik etmem mi? Hepsini canlı kanlı görmem mi? Sıcaklık derecelerini ölçmem mi? Giderim tabi… saat geldi yavaş yavaş toplanıyor herkes. Allah’ım hepsinin yüzüne yapışıp kalmış bir karış tebessüm. Nasıl pozitifler nasıl iyi bir enerji veriyorlar. Hemen hepsi moda blogu yazıyor. Tırnak içinde belirtmek gerekirse “giyinmeye üşenen ben” bu blogların hepsini takip ediyorum gezi,haber,dekorasyon,yemek yayınlarının arasına bıcır bıcır giren elbiseler takılar ayakkabılar e birde gülen suratlar sanırım hoşuma gidiyor. Ben kimim burada ne arıyorum diye afallasam da bir ara, amacım onları tebrik etmek teşekkür etmekti kendimce, e yaptım da sevdim de onları takipçileri olmaya da devam.

Uzun lafın özü; müthişler ve güzel planları var.

Desteğiniz çok, yolunuz açık olsun sorumlubloggerlar iyiki bir araya gelmişsiniz ;)

Sevgiler
Çiğdem Korur
02/12/2011




1 Aralık 2011 Perşembe

makyajlı öküz :))

şu dış görünüşü kibar mülayim sevimli on numara ama içinde manda yaşatan ,sevgilisine hayatı dar eden herifler için "makyajlı öküz" desek mi?


bir anda çıktı ağzımdan ve çok sevdim MAKYAJLI ÖKÜZ üüüüü

ben sudan bir sebepten iki ay önce sevgilisi tarafından terk edilmiş biri olarak, hazımsızlık problemi yaşadığım şu günlerde, sevdiğim bir arkadaşımın ilişkisinin bitiş sebebine ağzımı kapatamıyorum  
gerçi sebepler hep aynı sudan da söylem çok feci "ben bunu bir buçuk yıldır düşünüyordum da seni gözlemliyordum" yuuuuh oha çüş burrrshhht 
çok sinirliydim parçalamak babında elimden geleni ardıma koymayacak fikirler geçse de aklımdan tabi laf bile söyleyemedim malumunuz bende kendi eski sevgilime giydirdim durdum piiiiiipppp
abimiz gayet yakışıklı mülayim sessiz kibar efendi görünümlü biriydi
iki yıllık bir ilişki cart diye herkes kendi yoluna modeli off yani 
sonra bin pişman özürler falan yeniden deneyiş, tabi hayırlısı demekten başka bir şey yok bize düşen
dışı seni içi beni yakar fotoğrafı  
bizzat benimde yabancı olmadığım ve çevremde çok gördüğüm bir durum gerçeği
gerçi hayatımıza girenlere bu tabiri yakıştırmak kendimize de hakaret gibi görünse de yapacak bir şey yok çoktan bu katogoriye girdiler sorry yani upss…




28 Kasım 2011 Pazartesi

öldürmeyen süründüren toplu taşıma hikayeleri

Yaklaşık yirmi gündür toplu taşımayla süren yollucuk hayatıma damga vuran birkaç olay/dialog;

Artık otobüslerde para geçmiyor, şoför yerinize akpil basmıyor, İstanbul kartınız olmak zorunda e benim gibi üşengeçler ve ara durakları kullananlar daha fazla minibüsleri tercih ediyor. Unutmadan artık otobüslerde de metrobüs ve tramvayda olduğu gibi ekran var ve gelinen durağın adını söylüyor.

Geçtiğim günlerde otobüsteki dede den sonra ne kadar enteresan olduğu tartışılacak birkaç durumum şöyle; sabahın kör saatlerinden birinde balık istifi yolculuğumuza dahil olan bir ağabeyimiz yüksek sesle konuşmaya başladı ( ki biz sabah seyahat eden tayfa bu duruma hiç alışık değilizdir)  –günaydın şoför bey abi merkezden geçermi? Bir kredi işim var bankaya gideceğim sonrada emlakçıyla buluşacağım. Ben çanakkaleden geldim bilmiyorum afedersiniz. (bir ara bozuk parası olmayan şoförümüz elli tl üzeri var nerde ineceksiniz unutmayalım dedi bizim Çanakkaleli abi devam etti) – abi ver ben şu köşe de bozdurup geliyim. gerek yok cevabına karşılıkta – al o zaman şu bir tl yi ver ablanın parasını geri ne olacak ki. Yok mok derken birileri en sonunda sabah uykumuzdan bizi uyandıran ağabeyi susturdular bir süre sonra gideceği yerden erken inen abinin ne ayak olduğu hala merak konusu…

23 Kasım 2011 Çarşamba

2 ay 10 gün

gördüm seni 2ay10 gün sonra, geldin bana 2ay10 gün kaldın, sonra gittin benden 2ay10 gün geçti. bugün varlığınla yokluğunun zamanı eşitlendi. 2ay10 gün sonra çember tamamlanacak ...

19 Kasım 2011 Cumartesi

Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 1

heyecanım özlemim merakım çikolatalarım suyum sevdiklerim ben hazırdık ve aylardır beklediğim an dün gece saat 22:00 de başladı...pür dikkat neredeyse göz kırpmadan izledim hiç bir ayrıntıyı kaçırmak istemiyordum, anlar kelimeler bakışlar duygular müzik... serinin bu filmi de diğerleri gibi büğülemeliydi beni.öylede oldu salondan çıkarken gözyaşlarıma aldırmadan mutluydum.tekrar izlemek istiyorum.hatta devamını hemen yapsınlar istiyorum.hayranlığı bir kenara bırakıp filme gelecek olursak; görselleri renkleri sesler çok yerindeydi sevdim. uzun süren düğün sahnesinde hiç kasılmadım bütün kızlar düğünleri sever neticede :) ama evet çeke çeke her sahneyi uzatmışlar. bence en etkileyici sahneler filmin başı ve sonuna yerleştirilmiş bellanın rüyası etkileyiciydi. ben bu filme edward izlemek için gidenlerden değilim buna rağmen etkilenmemek elde değil, jacop büyümüş. filmin geneline cullenların malikanesi hakim. balayı için gidilen rio da bir ada evi var ki iç geçirmeden izlenmiyor. ilk yarıda aşkı iliklerinize kadar hissedebilir ikinci yarıda ise heyecana varabilirsiniz. oyuncular her defasında daha da role hakim oluyorlar. bu filmde silik olan yan karakterlerin şafak vakti 2/3 bölümlerde daha baskın olmasını istiyorum. doğum anındaki sahnenin tadına varamadım tekrar izlediğimde inşallah. kurtların bir birine mühürlenme fikrini pek sevmemişte olsam işe yaradı. bellanın ölümsüz hali dahada güzeldi. kurtların sahne görsellerine bayıldım. doğan bebek çok güzeldi. jacop bella kurtulsun diye arkadaşıyla mı mühürlendi yoksa bebekle mi anlamadım. gelecek bölüm de acaba konsey mi bebeği alacak kurtlar mı öldürecek tekrar izlediğimde çözerim özetle ben serinin bu filmini de sevdim ve devamı için senaryolar üretmeye başladım bile...
Çiğdem K.
19/11/11
nemi oldu
film yarıda kaldı :))

18 Kasım 2011 Cuma

Bir elin yarısının sekiz katının parmakları…

Taksim Edirnekapı otobüsünde yanımdaki görmeyen yaşlı gazete satan ve ona yardım eden amcaları izlerken dalmışım. Sağ çaprazımda oturan delikanlının bir altmış boylarında cübbesi sarığı eski ama temiz görünen, yüzü kırışmış, bir karış beyaz sakalı olan, ayakkabıları yeni boyalı elinde poşeti olan bir dedeye yer vermesiyle başladı dün gecenin devamı.
-Buyur amca *Yok evlat sen gel otur ben ilerliyim
-Yer yok amca arkada gel otur sen *Olmaz evlat dağdan gel bağdakini kov
-Yahu otur amca otur *Kırmayayım seni, Amerikalılar nasıl diyor seni seviyorum hepimiz kardeşiz.
 bunları İngilizce telaffuz ediyor, ben ve karşımdaki tanımadığım arkadaş gülümsüyoruz o esnada yanımdaki amcalar inmek için kalkıyorlar ve bizim dede

17 Kasım 2011 Perşembe

aşkın ben hali...

bugün msn de sohbet ettiğim Sevo nereden çıktıysa "abla son bir şey soracağım aşka inanır mısın?" dedi....
bana dedi inanır mısın dedi aşka dedi... tabi ki güldüm ortam elverişli olsa kahkahalar atardım :))
cevabımsa şu oldu sonsuz aşk yoktur ama aşk vardır...
sonra kendi kendime soruyorum aşka inanıyor muyum? cevap veriyorum evet evet inanıyorum.
aşkın ben haline inanıyorum
bende değiştirdiklerine inanıyorum
istediğime istediğim anda aşık olma özgürlüğüme inanıyorum 
karşımdakinin duygularına bakmadan aşık olabilme potansiyelime inanıyorum
zor aşık olduğuma inanıyorum 
aşkın deli haline inanıyorum 
dolu dizgin gözü karalığına inanıyorum 
imkansızlıkları kaldırdığına her şeyi yaptırabileceğine inanıyorum
uykuya aşkla yatıp aşkla uyanmaya inanıyorum
aşkın kalma ihtimalinin gitme ihtimalinden az olduğuna inanıyorum
beni güzelleştirdiğine inanıyorum
getirdiği iyi niyete inanıyorum
ama!!!
çok iyi biliyorum ki sonsuz aşk yoktur. biter. aşık olduğun süre içinde söylenen sözler yalandır. bir öncekinden duyduğunu şimdiki de söyler ve her defasında sözcükler biraz daha anlamları yitirir ve bu gerçeği bile bile karşımdakine bağlanırsın oysaki aşk yalandan ibarettir. istiyorsan onun sana aşık olduğuna inanırsın ve onun sana bunları unutturabilme ihtimalini umutla beklersin gerçek aşkı onda ararsın...
bence aşkın tam karşılığı istemektir sadece istemek...
tutkuyla bezenmişi bulana devam ettirene yaşayana saygım sonsuz onlar adına seviniyorum
bir ara bana da denk gelecek :))
bunca yıkıntının ardından benim hala umudum var...

17/11/2011
Çiğdem K.

  nemi oldu
   :) aşklar yarım kaldı...







15 Kasım 2011 Salı

Alacakaranlık Efsanesi: şafak Vakti Bölüm 1”in galasından görüntüler



resimleri upi.com aldım...
11.18.11 de saat 22:00 de heyecanımı bastırmak bir sürü çikolata yemek zorunda kalacağım :)))  

12 Kasım 2011 Cumartesi

tarih 11.11.11 saat 11:11:11 yaşasın !!!

ne yana baksam içi yanan bir yürek 
fantastik çizgi roman gibi ülkenin gündemi takipte zorlanıyoruz kaldı ki bireysel gündem zaten yoğun nasıl tutunacağız nasıl atlatacağız nasıl unutacağız bilmiyorum 




tarih 11.11.11 saat 11:11:11 
bilmem kaç yüzyılda bir denk gelen bir durummuş insan ya görür ya görmezmiş herkes ayaklandı astroloji enerji taş gök bilimcileri çok heyecanlandı dilek tutmalar dua okumalar
bende gözümü saate diktim palindromu tamamlamayı heyecanla bekledim mutasyona uğrayacağımı düşündüm acaba nasıl bir değişim yaşayacaktım beklediğim an geldi (iç güdüsel midir sabahtan beri okuduğum twitlerden midir bilmiyorum) ellerimi açtım ve dua etmeye başladım okudum okudum ve dedim ki Allahım aklımıza mukayyet ol çıldırıyoruz...



"11.11.2011 dün akşam saatlerinde İzmit Karamürsel seferini yapacak Kartepe adlı deniz otobüsü 18 yolcu, 4 mürettebat ve 2 stajyer bir terörist tarafından kaçırıldı mürettebatı rehin alan teröristin idaresindeki, gemi Marmara Denizinde daireler çizdikten sonra yakıtı bitince Silivri açıklarında demirledi saat 05.35’de tüm güvenlik birimlerinin düzenlediği ortak operasyonda terörist ölü olarak gele geçirilirken yolcu ve mürettebat da sağ olarak kurtarıldı." 
şaka diyebilseydim keşke... 


11.11.2011 yine dün gece saat 21:10 Türkiye - Hırvatistan maçı vardı. 3-0 yenildik. ülke olarak biraz kafa dağıtalım dediğimiz doksan dakikada dahada strese girdik Hırvatistan'ın milli marşını ıslıkladık mesela, üç büyükler savaşına döndürdük yine volkanı protesto ettik cimbomlularda saraçoğluna gelmesin dedik, çok kötü oynadık ve ikinci yarının ikinci yarısından sonra Feriha daha güzel oynuyor diye kanal değiştirdik...

11.11.2011 yine dün van da 5,6 lık depremin bilançosu açıklandı 28 ölü  30 yaralı ...bir cenazede japonyaya, vanda 23 Ekimdeki depreme yardıma gelen Dr. Atsushi Miyazaki (41), bu depremde hayatını kaybetti, DHA iki muhabiri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir de enkaz altınca kalarak can verdi...

sadece bunları bile hatırlasak seneler sonra yeter sanırım, dahasına detayına gerek yok...




12/11/2011
Çiğdem K.








5 Kasım 2011 Cumartesi

herşeye rağmen bayramımız kutlu olsun

 Yarın sabaha heyecanla uyanayım, başucumda kırmızı rugan pabuçlar olsun, cami dağılsın, kahvaltıyı bir an önce bitirelim, bayramlıklarımı giyip komşulara koşayım, gözüm sürekli yolda olsun, özlediklerim gelsin, kucaklasınlar beni ne güzel olmuşsun desinler ne çok büyümüşsün desinler, kurulan bayram sofralarında büyük sohbetleri edilsin, sevgi olsun kalbe sığmayan coşku olsun.
 Yarin sabah ben sekiz yaşında olayım ilk onun elini öpeyim ilk harçlığımı o versin ve on üç yıl sonra bu defa bayram gelmiş neyime demeyeyim...


05/11/2011
Çiğdem K.

  nemi oldu
  çocukluğum yarım kaldı...

2 Kasım 2011 Çarşamba

gömleklerin cazibesi

dönüş yolunda sağımdaki araçta dikkatimi çeken itinayla ütülenmiş askılanmış ve arka kapıya asılmış yedi sekiz gömlek topluluğuydu. onlara bakarken araç sürücüsünün ve yanındakinin dikkatini çektiğimi kısa süre içinde fark ettim. yoğun ama akıcı trafikte kimseye zarar vermeden tatlı bir takip başladı. önce gülümsedim sonra elimde olmadan kahkahalar atmaya başladım. açık aşikar bir takipti bu terlettiler beni. el kol dörtlü korna derken yol bitti. etrafa zarar vermeden tehlikesiz bir heyecan. neredeyse şirkete gelmiştim. son anda bir manevra ve ayrı yollardayız işte o an üzüldüm...
özoya anlattım - niye durmadın ? -bilmem... -kafanı kırıcam senin! -cesaret edemedim ki...küçüklerdi yaa. -iyi de kaç ? -26/27 -Allah seni bildiği gibi yapsın emi... bol kahkaha...
anneme anlattım -delimisin plakayı aldılarsa!!! -e alsınlar kaderse gelir bulurlar -polise gitseydin şirkete kadar gelselerdi bi temiz dövdürseydin -ne polisi ne dövmesi anne ben fırsat verdim. -......... 
kankama anlattım -keske dursaydın be - cesaret edemedim keşke yanımda biri olsaydı ama hoş çocuklardı hala popülaritem varmış -manyak... bol kahkaha... 
toptan yorumum ben akıllanmıcam :(
beyler her nerdeyseniz saygılar ben çok eğlendim ve hala gülümsüyorum sağolun :)


17/11/2011
Çiğdem K.

  nemi oldu
   heyecan yarım kaldı..

1 Kasım 2011 Salı

Öykü Gürman - Bir Sözüne

Yaşadım hayatın senden kalanını

Sustum kendime rengim değişmiş

Kayboldum anılarda kaçtım korkak gibi

Hayaller kuramadım izler silinmiş

Bilmem kaç yıl oldu senden ayrılalı
Kendime bir yar bulamadım asla
Yokluğun derin yaralar açtı
Bir sözüne muhtaç olunur mu?
Sen olmadan bu yerlerde durulur mu?
Benim hala sende kalan bir yanım var
Zaman akıp gider durur mu?
Bir sözüne muhtaç olunur mu?
Sen olmadan bu yerlerde durulur mu?
Benim hala sende kalan bir yanım var
Zaman akıp gider durur mu?
Yaşadım hayatın senden kalanını
Sustum kendime sözler değişmiş
Çaldım anılardan kaçtım hırsız gibi
Hayaller kuramadım izler silinmiş
Bilmem kaç yıl oldu senden ayrılalı
Kendime bir yar bulamadım asla
Yokluğun derin yaralar açtı
Bir sözüne muhtaç olunur mu?
Sen olmadan bu yerlerde durulur mu?
Benim hala kanayan bir yaram var
Zaman akıp gider durur mu?
Bir sözüne muhtaç olunur mu?
Sen olmadan bu yerlerde durulur mu?
Benim hala sende kalan bir yanım var
Zaman akıp gider durur mu?
www.sendeyim.com

Söz - Müzik: Öykü Gürman




nemi oldu 
yarım kalanları hatırlattı :)))

28 Ekim 2011 Cuma

sıkıntııı

sıkıntının ardı arkası kesilmeyen günlerdeyiz, bütün duygularım tavan yaptı...
haftalardır beynimin içindeki sivrisinekleri dağıtmak için boş zaman geçirmeme çabama inat
miskin miskin yatmak istiyorum...

27 Ekim 2011 Perşembe

yunus...


ercişli yunus, patnoslu yunus, annesi müyesserin meleği yunus, babasının on evladının biri yusufun oğlu yunus, sibelin kardesi yunus, onüç yaşında yunus, polis olmak isteyen yunus, futbol aşığı yunus, başka fotoğrafı olmayan yunus, içimi paramparça eden yunus...
ablası kızdığı için mahalledeki internet kafe yerine çarşıya kaçan yunus, kavga ettiği arkadaşını git burdan feryadıyla kovan farkında olmadan ona yardım eden yunus, onada yardım etmek isteyen bir bedenin altında kalan yunus, o bedenin her geçen dakika soğukluğunu hisseden yunus, milyonlarca saniye burnunun dibinde ölü bir adamın elini gören yunus, onlarca insanın yardım ettiği kurtarılsın diye duasını eksik etmediği yunus,
kaybettiğimiz onlarca candan biri yunus...
o bir melek günahsız bir melek tek tesellim o artık bu hayattan daha güvenli bir yerde...
bakmaya dayanamadığım gözlerine her takıldığımda beni içine çeken bir boşluk, ibretim yunus, ufacık bedeniyle iri gözleriyle son ana kadar mücadele eden ne denirse yapan seni kurtarıcaz sözüne inanan ve inandığı için pişman olmayan yunus, ...
o sabredilmesi zor saatlerde ne hissettiğini en çok merak ettiğim insan yunus, endişesi eve geç kalması, korkusu onu bırakıp gitmeleri, umudu kurtarılması, sevinci hala nefes alıyor olması peki ya hayalleri...
her şey Rabbimin istediği gibi olur yaratmakta geri almakta onun tekelinde
kader bize çizilen yol mudur yoksa bu yolda bizim çizdiklerimiz midir
bize çizilen yolsa eğer ben yunustan dersimi aldım unuttuklarımı hatırladım yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi anımsadım hayallerimi düşündüm kayıplarımı tekrarladım sürekli söylenip anlamını yitirmeye başlayan sözcükleri yeniledim saçma sapan şikayetlerimi unuttum nefes almaya utandım gözyaşımı gerekli yere döktüğüme inandım yardımlaşmanın çığ gibi büyümenin kardeş olmanın bize yakıştığını gördüm iyilikten maraz doğmayacağını hissettim... vicdanı olan herkes gibi van beni de salladı, yunus enkazının altından üzüntü artçılarıyla kurtulduk şimdilik...
kader bu yolda bizim çizdiklerimizse eğer kendinden başkasını aldırmadan kendi çıkarları uğruna hiç kimseyi düşünmeden ceplerini doldurmak için hareket eden bedellerini başkalarına ağar ödeten insan görünümlü neydüğü belirsiz  varlıklar(ın topunun......................)a havuç göndermek istiyorum bol bol yesinler gözlerine iyi gelir gerçekleri görürler!!!

25/10/2011
Çiğdem K.
nemi oldu
  yarım kaldı ama bu sefer yazı değil hayatlar!

22 Ekim 2011 Cumartesi

dayanamıyorum artık...!

evir çevir yukarıdan aşağı oku pankart yap yırt çöpe at defalarca söyle köküne in ...
duyguların doruğa ulaştığı anda çoğunlukla olumsuz az da olsa olumlu durumlarda anlık dile gelim cümlesidir.
dayanamıyorum artık...
dayanma eylemi bütün ağırlığın kollara verilerek bir yere yaslanma anlamına gelen vücut duruşudur.
bu fiile getirilen olumsuz ek ile katlanamamak sabredememek kelimeleriyle eş tutulan bir eylem haline getirilmiştir.
dayanamıyorum...
genellemeye vurduğumuzda azlıkla mutluluk duygusunun taşma noktasında sarılma öpme oynama gibi eylemlerin başına getirilir -dayanamıyorum kurtlarımı döküvereyim. -dayanamıyorum vallahi öpeceğim.
çoğunlukla ise bedensel ağrıyı, kızgınlığı,siniri,şiddeti,üzüntüyü ifade ederken dökülüverir dilimizden.
en son duyduğumun anda cevaben bende dayanamıyorum artık demiştim.
sanırım bu anlık dile gelim cümlesini her önüme gelen durumlar için kullanmayacağım ağırlığının farkına vardım.
biri size başında özne olmadan bu cümleyi kurarsa sorun yok yani var da yoktur o masadan birlikte kalkarsınız rahat olun .
ama eğer bu cümlenin başına adınız konarak telaffuz edildiğini duyuyorsanız dayanılamayan durumun muhatabı sizsiniz ve devamın da karşınızdaki sizi öpüp boynunuza sarılmadı ise arkanıza bakmadan kaçın...
zira duyacaklarınız duymak istemediklerinizin kılıfıdır, kıvrıla kıvrıla son halini almıştır...
kaldı ki bunları duyacağıma ölsem daha iyi, öldürsem kanım akmaz ikileminin çıkmazı beyninizi kemirmeye başlayacak, kaçın...
başaramadıysanız yandınız.
sinirden büzüşen beyniniz rahatlatmak için harcayacağınız zamanın devamında vay arkadaş ben neymişim moduna girecek idrak süresince duyduklarınızı hazmetme eğiliminiz sizi yiyip bitirecek demektir.
karşınızdakini ne kadar samimi hissettiğinizden tutunda insani duygunuzdan kaynaklanan vicdan muhasebesine varan uçurumun kenarında düşüncelerin kabuslara dönüştüğü kendinizi bile idam suçlusu kabul edebileceğiniz kısa ama sancılı bir dönemdesiniz.

26/09/2011
Çiğdem K.
nemi oldu...
  yarım kaldı...