30 Nisan 2013 Salı

Çocukluk Oyunlarımız Mim :)

Canım şekerim, yakında evlenecek güzelim, iki arada bir derede cevaplarım bebeğim,  yine elden ele mimleyelim :)) tamam sustum beni ebeleyen Paris in Me... onu da okuyun ;)

bayadır mim cevaplamıyordum çok sevindim gidip baktım hemen ana çocukken oynadığımız oyunlar yazıyor :))) ay hatırlamıyorum kiii... onun yazısını okurken hafif hafif belirdi perde de görüntü

:))) ben köyde doğdum olum oyunların hası bende diye giriştim yazıya

ben çoook küçükken ablalar tulumbadan su çekmeye giderken beni de alırlarmış hatta annem onların geleceği saate beni giydirir süslermiş hazır ve nazır edermiş, çeşme başı muhabbetini beklermişim
( abiler benim sayemde amanda aman ne tatlı şeysin sen diye makası ablalardan alırmış )
tabi ben biraz daha büyüdüğümde çeşme başında göz süzenler evlenmiş,  e oynuyorduk ne güzel :))
o zamanlara ait hatırladığım çok bişey yok aslında çok oyuncağımız yoktu zaten havludan tülbentten bebek yapardık,galiba çocukluğumun yegane oyunu evcilikti her an her yerde tek başına yada kalabalıktada oynanan, oynarken kendini kaptırdığın iki sebeple biten oyun ya annen çağırır yada kavga çıkar
o bayır bu bayır :)))
çocukluğun en güzel yanı, ne kadar mızıkçılık yaparsan yap ne kadar kavga edersen et yarın sabah ne oynayalımla tatlıya bağlanmasıdır.. çok uzun bir süre bu şekilde anlaştığım bir arkadaşım var mesela (kulakları çınlasın) ama ya sinem ama ya çiğdem :))))) biz mankencilik bile oynardık evden çarşafları yürütür bizim evin arkasına podyum kurardık :)) o mahalledeki evimizin önünde geniş rampa bir arazi vardı yeşillikti yuvarlanırdık hendeğin yanında sazlar büyürdü onlarla kolyeler bilezikler yapardık çıkma lastikleri bayırın en tepesinden salar koşa koşa yakalamaya çalışırdık kir pas pasakül çok yaratıcıydık killi topraktan heykeller yapardık. ana sınıfına da gittim ben, biz ilk okulda beden derslerinde de oyun oynardık ki mendil kapmaca, tavşan kaç tazı tut neydi o ya yağ satarım, kör ebe, köşe kapmaca, deve cüce, birdir bir (ay yok onu ortaokulda beden dersinde yapardık)  hatta tenefüslerimiz o kadar uzundu ki lastik oynardık ip atlardık  hatta sek sek oynardık en çokta kutu kutu pense adını bilmiyorum ama ellerimizi şaplatarak oynardık haa şaşırtmaca, adınız mualla ah ne ala ne ala yaşınız 18 tam bana göresiniz terbiyesiiiizzz eviniz  köşe başın benimkide yanı başı yemekte ne var fındık fıstık çikolata bana da verirmisiniz pışıııkkk  :)))
istanbula gelince beş taş ,isim şehir hayvan, dokuz taş oynardık bunlar ev oyunu
mahalledeki bütün ergenler (accık büyümüş çocuklar) toplanırsa zamana göre oyun değişirdi öğleden sonraysa yakan top, istop, kuka oynardık, eğer akşam yemeğinden sonraysa saklambaç oynardık
biz kızları sapanla korkutan erkekler vardı bizde gider onların misketlerini dağıtırdık
yaş ilerledikçe oyunlarda değişirdi, ergenliğe ramak kalmış kız, zıplamalı oyunları çok oynayamazdı çünkü çevresindeki canım teyzeleri tarafından ayıp ayıp şu haline bak her yerin zıplıyor git üzerine bir yelek giy :))) farkındalığıyla kendini soyutlardı yani beni bıraksalar en az üç sene daha ip atlardım
en çok sevdiğim şey evin önündeki ağaca kurulmuş bir salıncakta sallanmaktı
en çok özlediğimse çocukluğum.... o başlı başına bir oyundu...

a  be eyy yazmaa unutcaktım yaa, biz kızanken az inek gütmedik...
ayy kızanken çok karaydım ben sırtrmaçtan aldılar seni diye ağlatırlardı beni
neyse sulamaa çeşmeye te oraya kövönüne götürürdük, otlamaa da tii meraya giderdik,
yalnızsan iç tadı yoktur, ayvanları kovalar durursun ama kalabaysan ufff
aldırırsın kendini çelik çumak oynarken ayvanları unutursun, dalarlaar milletin tarlaya
yirler buydayları sonrada sen yirsin sopayı :))))

bu mimi bulanada beni ebeliyenede çok ama çok teşekkürler neler hatırladım neler ey gidi günler eyyy :)

çok güzel bu yüzden herkesi ebeledim ;)

1 yorum:

  1. Nihan ; kız Çiğdem dün akşam aklıma geldi benim de ''ama ya sinem, ama ya çiğdem''...ve dün akşam yine sizin evin önündeki salıncak ve daldan dala salandığımız günleri yad ettim..kalp kalbe karşıymış..yazınla yine daha o günlere gittim, herkesi, çocukluğumuzu ve çimenlikte oynadığımız oyunları özledim..öpüyorum seni özlemle..


    Çiğdem Korur ateş böceği yakardık bide :)))) aklıma gelince çok güldüm bende :)) bide ben çok az şey hatırlıyorum, bir araya gelince bana da haber verin bende çok öpüyorum çok özledim hepinizi


    Sinem; ...ama ya çiğdem... canım çok beğendim yazını o günlere çocukluğuma götürdün beni ne güzeldi o günler hepsi gözümün önünde canlandı bende hepinizi ve ogünleri cok özledim öpüyorum
    Salı, 15:41 · Beğen · 2

    Çiğdem Korur ama yaa sinem..... :)))) nasılda savrulduk her köşeye. bende seni çok öpüyorum en kısa zamanda görüşmek nasip olsun inşallah.
    · 1

    Sinem, inşallah şöyle uzun uzun konuşur eski günleri yad ederiz


    Çiğdem Korur ne güzel olur


    Nilgün; çok güzel olmuş çiğdem,çocukluğuma götürdün benide.birden gözümde canlandı o oyunlar,küçüklüğümüz


    Çiğdem Korur Ne guzel :)))


    Nihan;ben de daha neler var neler, inşallah en kısa zamanda görüşelim..bak aklıma geldi şimdi: bir de annemin model kitapları vardı ya..bizde sayfaları çevirir sayfadaki kıza ilk parmağını koyan o kişi olurdu isimlerimizi yazardık..sayfalarda doluydu sinem, çiğdem, nihan, seran, özlemin bile ismi vardı...


    Çiğdem Korur :)))) tamamen unutmusum ya


    Seran; Çiğdemim ben neler hatırlıyorum neler... İzzet'in eşeğin sırtına binmeye çalışırken hayvanın ürküp tepinmeye başlayıp onun da boynuna asılı kalmasını mesela... birde sizin Çındık'ı ( köpek) ön patilerinden tutup dans etmesi... seninle el ele koşarke...Daha Fazlasını Gör


    Çiğdem Korur inanmıyorum ben bunların hiç birini hatırlamıyorum kahkaha atarak okudum Seran Abla sağol izzeti hayal ettim de yıkıldım

    YanıtlaSil