annemin heyyullah gibi bir sandığı var, kabusum resmen sığdıramıyorum koca eve, atamıyorum da hem dededen kalma hem çok şey alıyor, içi dolu turşucuk her şey bohçalar poşetler içinde nizami yerleştirilmiş, envanteri annemin kafada yazılı, benimse çocukluğumun merakı, içinden bir şey çıkartmak ayrı bir mesai ister,herşey çıkınca salonda yer kalmaz, önce yerleşim planını hatırlar annem altlardaysa birazda isteksizse hayatta ellemez. Dün gece tutturdum anne bizde etamin ipleri vardı hala duruyomuuu -hıııhı sandıkta... dediğine pişman oldu allem ettim kallem ettim sandığı ona açtırdım . besmeleler dualar seremoni halinde kapağı kaldırdı ikinci denemde kutuyu elime verdi :))
evet gelelim kutunun efsununa; çocukken bahar temizliğine bayılırdım sandık açılır içindekiler havalandırılır tek tek her parçanın hikayesi tekrardan dinlenirdi.en çok bu kutuyu ve benim bebeklik eşyalarımı severdim. kutunun içindeki yumakçıklar annemin ve halamın çeyizinden arta kalanlar mukavva kutuda babaannemden bir parçada etamin işlerken kullanılan tela var içinde
bana da renkli ipler lazımdı aklıma geldi işte sordum bulduk çıkarttım
ama ben bunlara kıyamadım annemden bir kez daha dinyelince geçmişi içim el vermedi bende kendilerini postta yayınlamakla yetinmeyi seçtim...
aslında birazda annemden utandım, annem 1980 de evlenmiş halam 1984 te babaannem 1994 vefat etti ne azim kardeşim saklamış şimdi alıp kullanmak olmaz dimi yok yok olmaz en iyisi ben gidip kendime yeni yeni yumakçıklar alıyım bunlar tekrar o kazulet sandığın içine yerine yerleşsin ve geçmişi bize hatırlatmakla yetinsin... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder